Dolar 32,5287
Euro 34,8161
Altın 2.444,87
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Az Bulutlu
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 17°C
Çar 18°C
Per 19°C

Bir Kadın Olarak Benim Manifestom Budur!

Girişimci /Doktora Öğrencisi
3 Temmuz 2023 00:51
505

Herkese yepyeni bir haftadan Merhaba,

Tarkovski’nin Nostalghia’sındaki delinin o müthiş manifestosunu düşünüyorum kaç zamandır. O manifesto ki her cümlesinde belki de saatlerce yaşamı, insanı, kişinin kendi özünde doğayla olan temel bağlarının önemine vurgu yapılmaktadır. Hatırlayalım, ne diyordu o deli;

ARA REKLAM ALANI

“Büyük şeyler sona erer, küçük şeyler baki kalır. Toplum böylesine parçalanmaktansa yeniden bir araya gelinmeli. Sadece doğaya bak hayatın ne kadar basit olduğunu göreceksin. Bir zamanlar olduğumuz yere dönmeliyiz. Yanlış tarafa döndüğün noktaya. Hayatın ana temellerine geri dönmeliyiz. Suları kirletmeden, deli bir adam size utanmanızı söylüyorsa, ne biçim dünyadır burası..”

Tarkovski, bize yaşamanın imkânsız olduğundan, sert sınırlarla çevrili olduğumuzdan bahsediyor Nostalghia’da. İnsanlar olarak aşka sınır koyarsak tümüyle şekilsiz bir hale bürüneceğimizi, dahası manevi yaşama sınır koyarsak derin bir sarsıntı içinde olacağımızı vurguluyor. Kimi insanlar aşkın eksikliğinden kurtulmak için kendini bir başkasına veya başkalarına adarlar, tıpkı bir kurban rolüne bürünerek. O andan itibaren de acı çekmeye başlarlar.

Toplumu derin ve detaylıca gözlemleyen kişiler Nostalghia’daki deli misali acı çeker. Modern yaşamın kurallarına uyum sağlayamamakta, insanların duygusal sefaleti karşısında mutlu olamaz, acı çeker ve dünya ile arasına bir mesafe koyarak yaşamaya devam etmek ister. Bu insanların temel sorunu tümüyle ruhunda besledikleri merhametlerinden kaynaklanır.

Günümüzde milyonlarca insan ülkesini terk ederek yaşamak adına yaşamlarından vazgeçiyor. Hep bir yoksunlukla hep bir şeylerin özlemiyle kendilerine hayat kurmaya çalışan insanların olduğu bu hayat artık herkes adına bir anlamda sürgün bir hayattır. Böyle bir hayatın içinde, kendine bahsi geçen deli rolünü layık görenlerin yapması gereken en doğru şey kendi manifestosunu belirlemek olduğunu düşünüyorum. Ki ben yoksunluğun yoksulluktan da daha beter olduğuna inanıyorum. Bu nedenle de kişiyi ayakta tutacak, yol gösterecek, dirençli kılacak bir manifesto olmalıdır.

Beni kısmen de olsa dirençli kılacak manifesto ise şöyle;

“Hem aklımda hem de bedenimde aynı anda ayrılamam.
Bu yüzden tek kişi olamıyorum.
Kendimi aynı anda sayısız şey olarak hissedebiliyorum.
Fazla büyük usta kalmadı.
Zamanımızın gerçek kötülüğü budur.
Kalbin yolları gölgelerle kaplanmış.
Her birimizin gözlerini ve kulaklarını büyük bir rüyanın başlangıcı olan şeylerle doldurmalıyız.
Birisi piramitleri yapacağımızı haykırmalı.
O isteği beslemeliyiz ve ruhun köşelerini esnetmeliyiz sınırsız bir çarşaf gibi.
Dünyanın ilerlemesiniz istiyorsanız el ele vermeliyiz.
İnsanoğlu dinle!

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.