25 YILLIK KAN DAVASI BARIŞLA SONUÇLANDI
Diyarbakır’ın merkez Meşeli köyünde yaşayan ‘Çelik’ ailesi fertleri arasında 25 yıl önce meydana gelen ve 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan kan davası, Metina Derneği’nin Barış Komisyonunun arabuluculuğuyla barışla noktalandı.
Mardin’in Derik ilçesinde akraba iki aile arasında çıkan ve 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan kavga sonrası başlayan kan davası, 25 yıl sonra 500 kişinin katıldığı törende barış ile sonuçlandı.
Derik ilçesi kırsal Meşeli Mahallesi’nde 25 yıl önce akraba olan Çelik aileleri arasında çıkan kavga sonrası 5 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi de yaralandı. Kan davası nedeniyle 2 ailenin bazı fertleri İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Aileler, yaklaşık 25 yıl boyunca tedirgin ve huzursuz yaşarken bölgede etkin olan Metina aşireti mensuplarının kurduğu Metina Derneği ve bazı siyasi parti temsilcileri yaklaşık 3 ay boyunca 2 tarafla da görüşerek kan davasının barışla sonuçlanması için girişimlerde bulundu. Aile büyüklerinin sağduyulu yaklaşımıyla 25 yıldır süren kan davası barışla sonuçlandı.
Metina Derneği Başkan Yardımcısı Esat Güngürür, “Bu olay nedeniyle köyün bir kısmı batıya göç etmek zorunda kaldı. 25 yıl içerisinde Metina aşiretimizin değerli büyükleri, kanaat önderleri tarafları barıştırmak için var gücüyle çalıştı. Ancak dünyanın en zor işlerinden biri barıştır. Tarafların bütün fertleri tek tek ikna edilip, karar verildikten sonra bu barış gerçekleştirilir. Aşiretimizin girişimleriyle bu barış gerçekleşti. Bu barışın baş mimarlarından biri de derneğimizin barış komisyonu üyesi Bahattin Temel, üç ay boyunca gece- gündüz çalışarak, bu barışa katkı sundu. Komisyonda 250’ye yakın çaba sarf eden insanımız var” diye konuştu.
Meşeli Mahallesi’nde korona virüs tedbirleri kapsamında barış töreni düzenlendi. Törene Derik Kaymakam Hicabi Aytemür, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Fatih Torun, İlçe Emniyet Müdürü Alper Tolga Evci, Metina Derneği Barış Komisyonu üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve iki ailenin fertleri katıldı.
Pandemi kurallarının uygulandığı törende tokalaşma olmazken, taraflar karşılıklı olarak selamlaştıktan sonra Kur’an-ı Kerim’in altından geçerek, barış yemini etti.