Diyarbakır’da Korona Virüs ‘Uyuz’ Vakalarını Artırdı

Uzman Dr. Hamza Aktaş, “Vaka artışının nedenlerinden biri de aslında aile bireylerinin yetersiz tedavi almasını görmekteyiz. Aile fertlerinden birinde uyuz var ise mutlaka aile bireylerinin tamamının tedavi görmesi gerekmektedir” dedi.

Halk arasında “uyuz” olarak bilinen scabies hastalığı Diyarbakır’da son günlerde artış gösterirken, uzmanlar aile içi bulaşa dikkat çekti. Memorial Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Hamza Aktaş, uyuz vakalarında son dönemlerde ciddi artışların olduğunu ve bunun temel nedenlerinden birisinin aile bireylerinin yetersiz tedavi alması olduğunun altını çizdi. 5 yıl önceki vakalara bakıldığında son yıllarda bunun 4 kat arttığını aktaran Dr. Aktaş, “Son dönemlerde uyuz vakalarında ciddi bir artış olduğunu gördük. Hem medyada, hem sosyal medyada, halk arasında da bunu görüyoruz izliyoruz. Poliklinikte de çok ciddi anlamda vakalarda artış olduğunu gördük. 3 veya 5 yıl önce haftada bir iki vaka görebiliyorken, şu anda günde 3 ya da 5 vaka görmeye başladık. Son dönemlerde yapılan bir iki çalışma da oldu. Hem Türkiye’de hem de İspanya’da yapılan bir çalışmada pandemiyle birlikte uyuz vakalarında 4 kat artışın olduğu tespit edildi. Bu çok ciddi bir artıştır” dedi.

“AİLE BİREYLERİNİN TAMAMININ TEDAVİ GÖRMESİ GEREKMEKTEDİR”

Uyuzda en önemli şikâyetin kaşıntı olduğunu vurgulayan Aktaş, özellikle geceleri vücut ısısının artmasıyla birlikte ortaya çıkan şiddetli kaşıntı ve aile bireylerinde de kaşıntının olmasının akıllara uyuzu getirdiğini söyledi. En önemli temel belirtinin bu olduğunu kaydeden Aktaş, “Hastalar pandemiyle birlikte aslında kaşıntıyı geri planda tuttular. Korona virüs korkusuyla, virüs kaparım endişesiyle kaşıntılarını geri plana attılar. Ama bu da neye yol açtı? Uyuz vakalarının artmasına ve patlamasına yol açtı. Bu anlamda biz, ailede aynı anda bir iki bireyde kaşıntı varsa, bu kaşıntı geceleri çok fazlaysa mutlaka uzman bir hekime başvurmalarını ve tetkiklerle birlikte uyuz tanısı konulursa tedavilerini almalarını istiyoruz. Bunlar basit tedaviler, doğru uygulanmalıdır. Uygulanırken yakın temasta olan herkesin, aile bireylerinin tamamının tedavi almasını istiyoruz. Ama çoğu zaman aile bireylerinde ‘Ben kaşınmıyorum, tedavi almak istemiyorum’ gibi dirençlerle karşılaşıyoruz. Bu da uyuz tedavisinin gecikmesine, yayılmasına ve artmasına yol açıyor” şeklinde konuştu.