‘KALİTE’siz Bir Hastane Olmasın
Şehir hastanesi yapımının durması ile birlikte gözlerin çevrildiği Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi haberlere konu olmaya devam ediyor.
Özel Haber: SEYFETTİN EKEN
Dış cephesindeki bakımsızlığından tutun, yıkılan duvarlarına kadar birçok bölgesine dikkat çeken vatandaşlar yangın merdiven girişlerinin serum hortumlarıyla, dışarıda delinen tel bariyerlerinde inşaat teli ve ip ile yamalamanın çözüm olmadığına işaret ediyorlar.
Vatandaşlar ayrıca defalarca insanlara saldıran hayvanların ve iğrenç bir durum halini alan, kokan lavaboların da hastanenin kalitesini bozduğuna dikkat çekerek: ‘Burası hastanedir, zaman geçirme yeri değil. Servis edasında takılınan, muhabbet edilecek ve hak etmeyenlerin ikili ilişkilerinden dolayı belli birimlere getirileceği yer değil. Önce kafanızı kaldırıp etrafınızdaki virane duruma bakın, sonra da şapkanızı önünüze koyun” diyerek tepki gösteriyorlar.
Bölgenin en büyük hastanesi konumunda olan Gazi Yaşarğil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gözden mi çıkartıldı? Çıkarılmadı ise bu bakımsızlık, hijyenden yoksun durum, iğrenç bir halde bulunan lavabolar, yıkık, dökük, katmerleşmiş kirlerin sindiği binanın iç ve dış cephesiyle birlikte tamamen harabeye dönmüş yollarıyla bölgenin sağlık üssü olmaya aday olan bir hastane bu hallere nasıl düştü?” diye soruyor bölge halkı.
Başta hasta karşılama bölümü, danışma gibi birimlerin de hizmet vermediği gözlenen Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sorunlar ve sıkıntılar artık insanları etkilemeye başlarken kimlik karşılığında verilen sandalyeler, yerde yatan refakatçiler gibi birçok sorun candan bezdiriyor.
‘MİLLİYETÇİLİK BEYTÜL MALA SAHİP ÇIKMAKLA OLUR’
Tedavi olmak için hastaneyi arşınlayan vatandaşlar, aşırı yoğunluktan dolayı da dert yanarak şu notları iletiyorlar; “Artık liyakatli, sorumlu ve sadakatle, ayrımcılık yapmadan, milleti evden alıp 1 buçuk saat dolaştıktan sonra koltuğuna oturanların değil, işinin başında olacak, samimiyette işin ehillerini talep ediyoruz. Milli ve milliyetçi olmak, parmağına geçirdiğin bir yüzükle olmaz. Bu insanına saygıyla, özveriyle ve sevgiyle yaklaşmanla birlikte devletimizin ve milletimizin, beytülmala sahip çıkmakla olur. Öyle her tarafı kırık, dökük, delik deşik, hizmetten yoksun bir mantıkla olmaz. Bu hastaneye geldiğimizde gördüğümüz şey, kalitesiz, hijyenden uzak, nezaketten ve zarafetten tamamen bihaber, bir uygulamayla karşı karşıya olunan bir hal.” diyerek dert yanıyorlar.
‘DİYALİZ MERKEZİNİN GİRİŞİNDE REZALET GÖRÜNTÜ’
Hastanenin açıldığı dönemleri hatırladıklarını belirten vatandaşlar Diyaliz ünitesi ile ilgili de birkaç not düşerek şunları eklediler; “Cumhurbaşkanımız, bu hastanenin kurulumunu gerçekleştirirken, bölgenin ve Ortadoğu’nun sağlık üssü olarak kurdu. Bu hastane kurulduğunda hedef çok büyüktü ve hiçbir eksik bırakılmadan, o dönemin en modern yapısı olarak açıldı. Örneğin 2010 yılında hastane açılırken 28 hemodiyaliz cihazı ile bölgenin en büyük hemodiyaliz merkezi idi. Gelin görün ki bu diyaliz merkezinin girişine baktığımız zaman peşpude ve virane bir görüntü ile karşılaşıyorsunuz. Bu Allaha hak reva mı, bu yöneticiler bu rezaleti görmüyor mu diyerek milli servetimizin nasıl berhava edildiğine işaret etti.”
“BU UYGULAMALAR SANDIĞA YANSIR”
Devasa sağlık yatırımlarıyla sürekli gündeme gelen hükümetin ilgili açıklamalarına karşılık, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki görseller gözden kaçmazken, konuyla ilgili vatandaşlar, şu mesajı iletmekte istedi; “Bizler buradaki devasa yapıyı görüyoruz ve bize bunları layık gören ilgililerimize de canı gönülden ediyoruz fakat yapıyı yapmak, içine son model cihazları koymak yetmiyor. Sürekli denetim, sürekli iyi niyet ve sürekli hoş görüyle çabalayan bir idari yapının da olması gerekiyor. İşte siz devasa yatırımlar yapabilirsiniz ama iyi niyetli insanlar, fedakar, hümanist bir idari kadronuz da yoksa bu yapılar çöp olur gider, sonuçlar ise sandığa yansırken yapılar böyle çürür, yıkılır gider” dediler.