ŞANLIURFA’DA ACI TELAŞ
Şanlıurfa yemeklerinin vazgeçilmez baharatları arasında yer alan isotta acı telaş başladı.
Tarladan sofraya kadar birçok zahmetli aşamadan geçen isot, kavurucu sıcakta üreticisinin ellerinde tat buluyor.
Tadı, rengi ve kokusuyla Şanlıurfa yemeklerinin vazgeçilmezi olan isotta acı telaş başladı. Baharda ekilerek Temmuz sonu ile Ağustos başında hasadı yapılan biberler, birçok zahmetli aşamadan geçilerek isot haline getiriliyor. Sıcağın etkisiyle kırmızıya dönen biberler, çiftçiler tarafından tarladan toplanıyor. Kadınlar tarafından tohumları ayıklanan biberler, daha sonra belirlenen alanlarda serilip güneşte kurutuluyor. Birkaç gün içinde kuruyan isotlar, tırmık yardımıyla toplanıp makineye vuruşuyor. Tuz ve zeytinyağı ile tatlandırılan isot sofralardaki yerin, alıyor.
İsotun maliyeti ve fiyatında yükselme olduğunu söyleyen üretici Ahmet Polat, “İsot sergimiz Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Ulubatlı Mahallesi’nde bir yer almaktadır. Genelde işçi arkadaşlarımızın çoluk çocuğuna yakın olan bir yerlerde kuruyoruz. 2021 yılının isot hasadı başladı. Bu yıl isot fiyatlarımız çok yüksek ve isot işlenmesi için belediyemizden bizlere bir yer verilmesini istiyoruz. Şu an yer sıkıntısı çekiyoruz. Bu yıl fiyatlarda yüksek, bütün masraflar ikiye, üçe katlandı. Dışarıya ihracatımız olmadığından dolayı biber fiyatlarımız her yıl yerinde sayıyor. Biz de yetkililerden yardım bekliyoruz. Geçen yıl bu bizim çalıştığımız biber 2 lira 30 kuruştu. Üç lira ile 3 buçuk arası olacak. Fiyatlar belli olana kadar çiftçilerden emanet olarak getiriyoruz. Şu anda isotlar elle çöpleri temizlendikten sonra makinalarda parçalanıp tarlalara seriliyor. Bir süre kurutulduktan sonra vatandaşların hizmetine sunuluyor” dedi.
YAKLAŞIK 50 DERECE ALTINDA ÇALIŞIYOR
Yaklaşık 50 derece sıcakta ve acı içerisinde çalıştıklarını belirten Bilal Pınar, “Günlük ortalama 100 liraya çalışıyorum. Yaklaşık 45 ile 50 derece sıcağın altında çalışmak zordur ama mecbur, ekmek parası için çalışıyorum. Buradaki görevim biber çekmek, tarlaya sermek, kuruyanlarla ilgilenmek, daha sonra çadırları topluyorum. Parası az olsa da idare ediyoruz. Mecbur ekmek parası” diye konuştu.