Doğu ve Güneydoğu’da Barolardan Ortak Açıklama!
Eski Denizli Barosu Başkanı Avukat Mehmet Erdal Çam’ın müvekkili Galip Özmen tarafından öldürülmesine, Diyarbakır, Tunceli, Mardin, Siirt, Elazığ ve Bingöl’deki meslektaşları yaptıkları açıklamalarla tepki gösterdi.
Açıklamada okunan ortak metinde, “Tek bir kayba daha tahammülümüz yok. 180 bin avukat, barolarımız ve Türkiye Barolar Birliği olarak, avukata yönelik şiddetin normalleşmesine izin vermeyecek, onurla ve asla vazgeçmeden ortak mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz” denildi.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde 21 Eylül’de müvekkili Galip Özmen tarafından tabanca ile öldürülen eski Denizli Barosu Başkanı Avukat Mehmet Erdal Çam için Diyarbakır, Tunceli, Mardin, Siirt, Elazığ ve Bingöl’de avukatlar adliye önlerinde toplanarak basın açıklaması yaptı. Adliye sarayları önünde eş zamanlı olarak yapılan açıklamada baro başkanları tarafından ortak metin okundu. Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, avukatların her geçen gün daha fazla öldürme, yaralama, tehdit, hakaret gibi saldırıların mağduru haline geldiğini belirterek, “Bazen sözlü bazen silahlı olan; bazen müvekkilden bazen karşı taraftan kaynaklanan ve bazen yaralama bazen ölümle sonuçlanan bu saldırıların değişmeyen ortak bir yönü var. Avukatların bu saldırılarla karşı karşıya kalmalarının nedeni, yalnızca mesleki faaliyetlerini yerine getirmeleridir. Münferitmiş gibi görülen bu saldırılar, aynı zamanda avukatlık faaliyetine, savunmaya, dolayısıyla adil yargılanma hakkına ve adaletin tesisine yöneliktir. Avukata yönelik şiddetin temelinde, avukatın mesleki faaliyetleri, görevlerini yaparken müvekkilleriyle özdeşleştirilmeleri veya savunma hakkının etkin kullanılması için mücadele ederken bu görevin ifasını önleme niyeti yer almaktadır” dedi.
‘DAVA DOSYASININ TARAFI DEĞİL, VEKİLİYİZ’
Aldıkları dava dosyalarının tarafı değil, vekili olduklarını kaydeden Eren, “Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz; Mesleğimizi yaparken, görevimizi ifa ederken can veriyoruz. Avukat tehdit altındaysa, hak arama özgürlüğü de tehdit altındadır. Bizler dava dosyalarının tarafı değil, vekiliyiz. Vekalet etmek, mesleğimizin gereğidir. Biz bu görevi üstlenmezsek, adalet işlemez. Bize saldıranların bile muhtaç oldukları savunma hakkı kullanılamaz. Bizler bu görevi, şu veya bu kişilerin menfaati için değil, adil yargılanma hakkının hayata geçirilmesi için yerine getiriyoruz. Acil talebimiz şudur; Yeni yasama döneminde, Anayasa’nın 98’inci ve TBMM İç Tüzüğü’nün 104’üncü ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmalı, konuyla ilgili TBMM araştırma komisyonu kurulmalıdır. Türkiye Barolar Birliğinin Adalet Bakanlığına sunduğu önerilerde yer alan gerekli düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir. Devletin tüm kurumlarında ve yurttaşlarda, avukata yönelik şiddetin engellenmesiyle ilgili farkındalık yaratılmalı ve buna ilişkin somut çalışmalar hayata geçirilmelidir. Tek bir kayba daha tahammülümüz yok. 180 bin avukat, barolarımız ve Türkiye Barolar Birliği olarak; avukata yönelik şiddetin normalleşmesine izin vermeyecek, onurla ve asla vazgeçmeden ortak mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Meslek şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Mesleğimizi, meslektaşlarımızı ve yurttaşlarımızın haklarını sahipsiz bırakmayacağız” diye konuştu.(DHA)