DİYARBAKIRLI MATEMATİK ÖĞRETMENİNDEN FLAŞ İDDİA
Diyarbakırlı matematik öğretmeni, sayı doğrusundaki sayılar arasında boşluklar olduğunu iddia etti.
Diyarbakırlı matematik öğretmeni Nazım Yokuş, sayı doğrusundaki sayılar arasında boşluklar olduğunu iddia etti.
Çalışmasına ‘Neş Teoremi’ ismini veren Yokuş, matematik biliminin tekrar ele alınması gerektiğini ileri sürdü.
Diyarbakır’da matematik öğretmeni olarak 22 yıldır eğitim veren Nazım Yokuş, yaptığı çalışmaların ardından önemli bir iddia ortaya attı. ‘Neş Teoremi’ olarak adlandırdığı çalışmasında sayı doğrusundaki sayılar arası boşluklar olduğunu öne süren Yokuş, matematik bilimine dair çalışmaların yeniden ele alınması gerektiğini savundu.
“MATEMATİK BAŞTAN ELE ALINSA FARKLI BİR SONUÇ ÇIKABİLİR”
Matematiğin içerisinde incelik var mıdır, matematiğe bir şey katılabilir mi diyerek çalışmalar yapan öğretmen Nazım Yokuş, bu konular üzerine kaleme aldığı yazılarının da olduğunu söyledi. İlk önce bir soru keşfettiğini belirten öğretmen Yokuş, “1 sayısından küçük en büyük reel sayı kaçtır diye onun keşfini yaptığım zaman inanılmaz bir mutluluk yaşadım. Hatta onunla ilgili ödüllü soru sorduk. Devam eden, son 2-3 yıldır da ilginç bir şekilde matematikteki bazı sayıların yok olduğunu gördük. Bunu soru işlerken çok umursamıyorduk aslında. Çok önem arz etmiyordu benim için. Çünkü karşımıza çıkıyordu. Ortaokulda, ilkokuldan ziyade ortaokul kısmı ve lise de konu anlatılıyor öğrencilere. Detaylı bir şekilde anlatılıyor. Ama sonra böyle baktım Allah Allah, sayıları incelerken, matematiği, geometriyi incelerken dikkatimi çeken bir husus oldu. Matematikteki bazı sayıların yok olduğunu gördüm. Bir dönüşüm gerçekleştiğini. Bununda daha önce keşfedilen bir kural olduğunu gördük. Bunu paylaşmak istedim. Matematik zannedildiği kadar içinde her şeyi barındıran bir durum olmadığını, belki tekrardan incelenmesi gereken bir bilim dalı olduğunu, açıkçası ben böyle iddia ediyorum. Matematik tekrar baştan ele alınırsa farklı bir sonuç çıkabilir. Çünkü bugüne kadar matematik kurallarıyla anlatılan bir sayının, bir tane sayı değil, ona benzeyen bir sürü sayının olduğunu, bunlar sayı doğrusunda yok oluyor. Yok olunca peki bunlara ne oluyor, yerine ne geliyor? Bu neye benziyor, şöyle taşları düşünün, yan yana konulmuş sayıları düşünün. Bu sayılardan bir tanesi kayboluyor. Ne oluyor, orada bir boncuk veya taş yok oluyor. Başka bir tanesi de yok oluyor. Diğeri de yok oluyor. Dolayısıyla boncuk şeklinde dizilmiş olan bir ip içinde boşlukların olduğu bir sayılar kümesi oluyor. Bu benim çok dikkatimi çekti. Örneğin 2,999… sayısını ele alalım. Bu sayımız 2,999… = a olsun Yine her tarafı 10 ile çarpalım 10.(2,999…)= 10.a olur, virgüllü sayılar 10 ile çarpıldığı için virgül sayısı 1 tane sağa kayacaktır. Dolayısıyla 29,999… = 10.a olacaktır. Bu sayıdan ilk olan sayıyı 2,999… = a sayısını çıkaralım. 29,999… = 10.a -2,999… = a 27,000.. = 9.a olur, yani 27 = 9.a olur, a’yı yalnız bırakalım a = 27/9 dan a = 3 olur. Şimdi başa dönelim a başlangıçta 2,999… idi son işlemden sonra a = 3 oldu. Bu örneği sonu 9 devreden her sayı için yapabiliriz, 9 devreden komşu sayıyı 1 artırıyor kuralı ortaya çıkıyor. Örnek: 13,999… = 14 23,999… = 24 123,3999… = 123,4 Oluyor. Buradan çıkana göre sonu 9 devirli olan sayılar yok oluyor. Yani kainatta sonu 9 ile biten devirli sayılar aslında mantığımızda var gibi gözükse de bu sayılar varlığı ispatlanamıyor” dedi.