Diyarbakır’ın Susuz Köyü Hayvancılığı Bırakıp Göçün Eşiğine Geldi
Çermik İlçesine bağlı Örenkuyu Köyü’nde yıllardır yaşanan su sorunu çileye döndü.
150 hane ve 40 bin hayvanın bulunduğu köyde, içme suyu ve hayvanların su ihtiyacı kuyudan sağlanıyor. Hayvancılıkla ülke ekonomisine katkıda bulunduklarını belirten köylüler “Bu şartlarda hayvancılık yapamıyoruz, böyle giderse bırakmak zorunda kalacağız” diyor.
Diyarbakır’ın Çermik İlçesine bağlı Örenkuyu Köyü’nde yıllardır yaşanan su sorunu nedeniyle köylüler zor günler geçiriyor. Hayvancılıkla uğraşan köylüler çoğu zaman içme suyunu dahi bulamıyor. Yaklaşık 150 hanelik köyde yaşanan su sorunu sadece insanları değil aynı zamanda geçim kapıları olan hayvancılığı da olumsuz etkiliyor. 1994 yılında kendi imkanları ile su deposu kuran köylüler, depodan gelen suyun günde 10-15 dakika geldiğini belirterek, suyun hem yetersiz hem de içilemeyecek kadar kötü olduğunu söylüyor. Çalmadık kapı bırakmayan köylüler, çözüm bulamayınca aralarında topladıkları para ile sondaj kuyusu açtı. Suyu bulan köylüler, bu kez de başka bir sorunla karşı karşıya.
Aylardır sondaj kuyusundaki suyun, köyün su deposuna aktarılması için şebeke bağlanmasını bekleyen köylüler, seslerini yetkililere duyurmakta zorlanıyor. 40 bine yakın kayıtlı küçükbaş ve büyükbaş hayvanın bulunduğu köyde, özellikle yaz aylarında su büyük bir sorun haline geliyor. Köydeki tek su kaynağı, köyün 2 km ilerisinde bulunan su kuyusu. Ancak köylüler bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle bu suyun da kuruyacağından endişeli. Hayvanlarını kuyuya götürerek tenekelerle çıkardıkları suyla besleyen köylüler, kendi içme sularını da bidonlara doldurarak eşeklerle eve taşıyor.
Köylüler yaşadıkları su sorunu ile ilgili Sputnik’e konuştu. Köylülerden Yılmaz Polat, hayvancılıkla uğraştıklarını belirterek “Köyümüzde suyun olmaması hayvancılığa ciddi bir zarar veriyor. Geçen sene en az bir hafta hayvanların suyu yoktu, bir hafta susuz kaldılar ve 30’a yakın hayvan hastalandı. Daha önce defalarca dile getirdik ama çözülmedi. Köyümüz kendi imkanlarıyla bir kuyu açtı. 2 aydan fazladır bu kuyu açılmış ama köyün su deposuna hala bağlanmamış. Köyün su deposuna bağlanmasını istiyoruz. Köylüler olarak çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Hayvanların suyunu karşılamak ciddi bir sıkıntıdır. Suyun olmamasından dolayı hayvancılığı bırakma noktasına geldik” dedi.
“Su olmadıktan sonra ben ne yapayım?” diye soran Polat “Sonuçta bu hayvanlar su içecek. Bu bizim için çok ciddi bir sorun. Yazın köylüler içme suyunu arabalarla getiriyor. Bu bile artık normal geliyor. En azından getirebiliyor ama bu hayvanlar için ciddi bir sorundur. Zaten hayvancılığın geldiği durum ortada. Hayvanlar için suyu bazen traktörle getiriyoruz, bu da bize ekstra bir masraf oluyor. Bu masrafın altından kalkamıyoruz. Bu şartlarda hayvancılık yapamıyoruz, böyle giderse bırakmak zorunda kalacağız. Biz ülke ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Bunca çileye rağmen, gece gündüz yağmur çamur bu hayvanlara bakıyoruz. Yetkililerin sesimizi duymalarını istiyoruz. Ülke ekonomisine katkıda bulunmaya çalışıyoruz ama geldiğimiz durum da budur” şeklinde konuştu.
Köydeki su deposuna gelen suyun üstü açık bir göletten geldiğini ve çoğu zaman hayvan ölülerinin suya karıştığı için bu suyun içilemeyecek kadar kötü olduğunu belirten Mahmut Polat adlı köylü, söz konusu suyun da günde 10-15 dakika geldiğini ve yetersiz olduğunu söylüyor. Polat “Şebeke suyu hayatta içilmiyor. Kuşların pisliği hep o suyun içindedir. Kendimiz için de hayvanlar için de buraya (kuyuya) gelip alıyoruz. Bazı evlere su gitmiyor. Bir kar yağsa geçen sene gibi kilitlenip kalırız” dedi.
Köy nüfusunun 600’den fazla olduğunu kaydeden Ramazan Polat da şunları söyledi: “Su olmayınca biz hayvan besleyemiyoruz. Yazın su çok yetersizdir. Koyunlar yazın Erzurum’a yaylaya gidiyor. Zaten burada olsalar ne su yeter ne de ot var. 40 bin hayvanı nasıl besleyeceğiz? Aşağıda bir gölet var oraya götürüyoruz ama o da temiz değil. Köyün kanalizasyon suyu oraya gidiyor. Suyu içilmiyor. Hayvanlar içince hastalanıyor. Su istiyoruz.” Köylülerden Zeki Demir de su sorununun çözülmesini isteyerek “200 hayvanım var. Bizim köyün en büyük sorunu sudur. Köyün nüfusu fazla, su yetersiz kalıyor. Zaten hayvanlar yazın Erzurum’a gidiyor. Kalanları da köy dışındaki gölete götürüyoruz. İçme suyumuz sıkıntılıdır. İçme suyu yetmiyor” dedi. (Kaynak: Sputnik / Sertaç Kayar)