Diyarbakır’da Kaybolan Bir Gelenek Velime Geceleri!
Velime Geceleri, Diyarbakır’a ait, geçmi- şi eski tarihlere dayanan, içerisinde ahlâk, din, tasavvuf, felsefe, edebiyat ve tarih sohbetlerinin yanı sıra, saz ve söz unsurlarını da barındıran geleneksel bir eğlence türüdür.
Eskiden Diyarbakır kent merkezinde düzenli olarak yapılan Velime Geceleri, temelde meşk yöntemini esas alır ve şehrin kültürel değerlerinin ve tarihî birikiminin kuşaktan kuşağa aktarılmasına vesile olurdu.
Velime’ kelimesi, Arapça ‘Velm’ kökün- den gelmektedir. ‘Düğün yemeği’ veya ‘davet için yapılmış yemek’ anlamına gelir. Sevinç ve saadet ifade eden her türlü mera- sim sebebiyle verilen ziyafetlere de velime denmektedir. Bununla beraber, Velime’nin geçmişinin Cahiliye dönemine kadar uzandığı ve Hz. Peygamberimizin, Hatice validemizle evlenirken Velime cemiyeti tertip ettiği rivayet edilir. Diyarbakır’da ise ilk Velime Gecesi’nin 1638 yılında Bağdat seferinden dönen Sultan IV. Murat için düzenlendiği ve bu gecede Hacı Efdal Efen- di’nin kendi bestesi olan ‘Yaş Destanı’nı seslendirdiği rivayet edilmektedir.
Velime Geceleri’ne nasıl hazırlanılırdı?
Velime Geceleri’ni yalnızca bir eğlence olarak değerlendirmek yanlış olur. Yemek, sohbet, nasihat, müzik, oyun ve hikâye etrafında şekillenen bu gecelerde ilmî ve edebi konular gündeme gelir ve hatta güncel memleket meselelerinin münazara edildiği olurdu. Şehrin sanat, edebiyat, tarih ve ilim alanlarında ileri gelenlerinin buluştuğu Velime Geceleri’ni tertip edenler ve katılımcılar arasında kadın bulunmazdı. Bu eğlencelere bizzat katılmış ve içerisin- de görev almış kaynak kişilerden alınan bilgilere göre, Velime Geceleri, önceleri sadece düğünlerde düzenlenen yemekli şölenlerdi, sonradan düğünler dışında da tertip edilmeye başlanmıştır.
Diyarbakır’da Velime Geceleri’ne benzer olarak, ‘Harafene’ adı verilen bir eğlence türünün var olduğu da bilinmektedir. Harafene Geceleri, kurgu açısından Velime Geceleri ile aynı olmakla birlikte, Velime Geceleri’nde Harafene’deki yemek ve kültürel sohbetlere ek olarak mü- zik de eğlenceye dâhil olmaktadır. Bu bağ- lamda, Diyarbakır’ın yetiştirdiği edebiyatçı, şair ve ozanlar göz önüne alınacak olursa,Velime türü eğlencelerin Diyarba- kır’ın kültürel ve sosyal hayatını besleyen önemli kaynaklardan biri olduğu söylenebilir.
Velime Geceleri, şehirde geleneği olan her şey gibi belli kurallara tabiydi. Katılımcılar, kültürel ve sosyo-ekonomik açıdan eşit düzeyde olan beyler, efendiler ve eşraftan kişilerdi. On beş-yirmi günde bir, sazlı, sözlü ve yemekli olarak düzenlenirdi. Bu gecelere davet edilen misafirler dışında, Velime evinin civarında ikamet edip geceye katılmak isteyen kişiler ise ev sahibinin rızası ile Velime Gecesine iştirak edebilirlerdi. Ancak bu davetliler eğlenceyi sadece izleyebilirler ve ev sahibine hizmette yardım edebilirlerdi. Kişisel herhangi bir katkıda bulunmaz, sohbete dâhil olmazlardı.
Velime Geceleri’nde yemekler imece usulüyle hazırlanırdı. Geceye katılacaklardan beş veya altı kişi bir yemek listesi hazırlar ve bu listeyi kendi aralarında paylaşırlardı. Herkes kendi üzerine düşen yemekleri önceden hazır eder ve akşam olunca bu yemekleri Velime evine büyük kaplar içerisinde getirirlerdi. Bu tür eğlencelerde Diyarbakır’ın mahalli yemeklerinin en güzel örnekleri hazırlanır, misafirlere ikram edilirdi. Yemekler yenilir, sohbetler yapılır ve sonra güncel memleket meselelerin- den konuşulurdu. Velime Gecelerinde mutlaka gündemde olan bir şair veya yazarın eserleri okunur, met- hiyeler dizilir ya da tenkit edilirdi. Daha sonra ise söz fasıl heyetine bırakılır, şarkılar, türküler, maniler söylenir, oyunlar- halaylar oynanırdı.
Fotoğraf: Diyarbakır Valiliği Arşivi
Bazen söylenen türkülerin saz aralarına kısa bir şiirle renk katıldığı da olurdu. Kimi zaman Velime evinde bulunan çocukları eğlendirmek için “Hekat” yani hikâyeler anlatılırdı.
VELİME GECELERİ’NDE MÜZİĞİN YERİ
Velime Geceleri’nde mûsıkî önemli bir yere sahiptir ancak gecenin temel amacı değildir. Başka bir deyişle, Velime Geceleri’nde bir araya toplanmak için sadece müzik yetersiz bir gerekçedir. Gecenin düzenlenmesi için temel yapı taşla- rının bir araya gelmesi gerekir yani müzik dışında, ilim, edebiyat, felsefe ve tarih sohbetlerinin ve bunlara ek olarak yemek, oyun gibi bileşenlerin bulunması gerekir. Tek başına mü- zikli bir eğlence Velime Gecesi olarak tanımlanamaz. Bununla birlikte, müziğin bu geleneksel eğlencenin çeşitliliğine önemli bir katkıda bulunduğu, onu oldukça zenginleş- tirdiği söylenebilir.
Velime Geceleri’nde icra edilen etkinlikler belirli bir nizam içeri- sinde gerçekleşirdi. Özellikle mûsıkî meclislerinde söylenen şarkılar, tür- küler, mayalar vs. bir nizama tâbi idi. Lâlettayin eserler, gelişi güzel icralar bu tür meclislerde kendine yer bulamazdı.
Bu gecelerde mûsıkî, bir divan mûsıkîsi tarzında tam anlamıyla bir ahenk ve sıra içerisinde devam eder ve ud, kanun, keman ve cümbüş gibi geleneksel enstrümanlar kullanı- lırdı. Bağlama çalgısına ise sadece bazı Alevi köylerinde rastlandığını, dolayısıyla Velime Gecelerinde pek kullanılan bir çalgı olmadığını Bey- sanoğlu’nun ifadelerine dayanarak söyleyebiliriz. Yöreye ait olan veya olmayan türküler, şarkılar, peşrevler gibi birçok türe ait eserler seslen- dirilirdi ve Osmanlı saray mûsıkî- sindekine benzer şekilde, “hanende” olarak isimlendirilen türkü okuyucu- ları müziği yönlendirirdi.
O kültürel iklime yeniden döne- bilsek!
Diyarbakır eğlence kültüründe kuşaklar arası birikimin yeni nesil- lere aktarıldığı ilim ve irfan cemi- yetleri olarak önemli bir fonksiyona sahip olan Velime Geceleri’nde, genç- ler ve dışarıdan şehre gelen insanlar Diyarbakır kültürünü ve gelenekle- rini öğrenirlerdi. Bunun yanında, bu gecelerdeki seviyeli sohbetlerden edindikleri tecrübeler ve şehrin büyüklerinden aldıkları nasihatlerle genç kuşaklar Diyarbakır kültürünün yeni temsilcilerine dönüşürlerdi.
Velime Geceleri’ni bizzat yaşamış ve iştirak etmiş kişilerin aktardığına göre, Diyarbakır’da Velime Geceleri 60’lı yıllarından itibaren popülerliği- ni yitirmeye başlamıştır. Son olarak, 90’lı yıllarda ve 2000’li yılların başlarında hafızayı canlandırma amacıyla sembolik birkaç Velime Gecesi düzenlenmiş olsa da Diyarba- kır kent kültürü bu önemli unsurunu yitirmiştir. Bununla birlikte, günü-
müzde “Eyvan Geceleri” adıyla Velime benzeri yemekli-müzikli bir eğlence türünün devam ettirildiğini eklemek gerek. Ne var ki, Eyvan Geceleri’nin, Velime Geceleri’nin yerini tutabi- lecek bir içerikten uzak olduğunu söylemeliyiz.
Şehrin zengin kültürel mirası, tarihi geçmişi ve sözlü kültür vasıta- sıyla aktarılan mirasın büyüklüğü, orijinalliği ve samimiyeti düşünü- lecek olursa, Velime Geceleri’nin unutulmuş olması özelde Diyarba- kır’ın genelde ise Türkiye’nin kültü- rel mirası bakımından çok önemli bir kayıptır. Gönül ister ki, Velime Geceleri’nin yeniden canlandırıldığı bir kültürel iklime dönelim, hafıza- mızı tazeleyelim ve o uzun boşlukta açılan gedikleri müzikle, edebiyatla, ilimle dolduralım.
İsmail Sınır. Doç. Dr., Muğla Sıtkı Koçman Üni- versitesi, Eğitim Fakültesi, GSEB Müzik Eğitimi Anabilim Dalı.
KAYNAKÇA
Mehmet Ali Abakay, Diyarbakır Folklorun- dan Kesitler-Celal Güzelses- Diyarbakır Halk Mû- sıkîsi Üzerine İnceleme, Diyarbakır: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 1995.
Ahmet Bilal Altunboğa, Diyarbakır Folklo- rundan Kesitler, Diyarbakır: Diyarbakır Büyükşe- hir Belediyesi Yayınları, 1999.
Bedri Ayseli, Kişisel Görüşme, 19.10.2009.
Şevket Beysanoğlu, Diyarbakır Folkloru, Diyarbakır: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Yayınları, 1996.
Şeref Değer, Kişisel Görüşme, 11.10.2009. Kadri Göral, Röportaj, TRT Arşivi.
Zübeyde Kırmızı, Amid-i Nur, Diyarbakır: Di-
yarbakır Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 2009. Esma Ocak, Röportaj, TRT Arşivi. Muhammed Ali Şevkânî, Neylü’l-Evtar, VI,
Mısır: 1795-96.