Bahtiyar’ın Avukatları, Mahkemede Savunmalarını Yaptı!
Narin cinayeti davasında Nevzat Bahtiyar’ın avukatları Ali Eryılmaz ve Adnan Ataş savunmalarını yaptı. İlk başta Eryılmaz, söz aldı.
(HABER: SEYFETTİN EKEN)
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, “Diğer vekillerin müvekkilimize katil değil, sanık gözüyle bakmalarını istiyorum. Hiçbirimizin ağzından bu ailenin namusuyla ilgili bir şey konuşmadık. Jandarma tutanak tutmuşsa ondan bahsettik. Bunları ortaya koyduk. Yargılamanın başladığı 30 gün boyunca katili bulmaya çalıştınız. Dosyaya baktığınız zamana cinayetin sebebi yok. Dosyanın içindeki belgelere baktığınız zaman 3-4 ihtimal çıkıyor. Diğer sanıklar müvekkilim kadar konuşup, müvekkilim kadar katkı sağlasalardı toplum bunları konuşmayacaktı. Sanıkların gazetecilere ve topluma söylediği laflar, kendi kabahatlerini örtmekten başka bir şey değil. Tek yaptıkları, suçu müvekkilime yüklemek. Suçtan kurtulmaya çalışıyorlar. Dosya içerisinde o kadar delil var ki. Eğer toplumun susmasını istiyorlarsa yapacakları tek şey doğruyu haykırmaları. O çocuğun canını kim aldıysa itiraf edecek. Bu 4 sanığın çocuğu öldürmesi akla sığmıyor. Bu, bir kişi çıkacak. Erkekse, erkek gibi çıkacak ya da Allah’a havale ediyorum, (mahkeme başkanına dönerek) ya da size havale ediyorum” dedi.
‘O PARMAK BANA SALLANMASIN’
Eryılmaz, savunmasında Van’da kaybolan Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş’i örnek göstererek, “Anne Yüksel Güran, beyanında, ‘Benim evde hep erkek çocuklarım olduğu için bir yere gezmeye gittiğimiz zaman Maşallah’a teslim ederdim’ dedi. Bunun altından bir sürü şey çıkarabilirsiniz. 30 küsur tanık dinlendi. Hepsi yalan söyledi. ‘Narin’i, Maşallah’a bırakırdım’ sözünün takdirini size bırakıyorum. Rojin’in babası, kaybolduğu günden bugüne kadar çalmadığı kapı bırakmadı. O manzarayı unutamıyorum. ‘Çocuğum belki çıkar, gelir’ diye. Bu aile de baştan bunları yapsaydı, tanıkları susturmak yerine, delilleri karartmak yerine bunları yapsaydı, toplum bunları konuşmazdı. Biz de aslında burada Narin için çalışıyoruz. Bunu bir kamu görevi olarak üstlendik. 4 gündür otel, uçak paramızı kendi cebimizden yiyoruz. Narin onların kızı değil, 85 milyonun kızı. Onlar 8 yaşındaki kıza sahip çıkmadılar, hala da çıkamıyorlar” diye konuştu. Bu sırada anne Yüksel Güran, ayağa kalkarak söz istedi. Avukata dönerek, “O parmak bana sallanmasın” dedi. Mahkeme başkanı da Eryılmaz’ı “Hukukçu hissiyata göre değil, dosyaya göre konuşur” diyerek üslubu konusunda uyardı.
‘NARİN’İN BULUNMASINI İSTEMEDİLER’
Ardından sözlerine devam eden Eryılmaz, “3 bin 600 insan Narin’i aradı. Ama bunlar, Narin’in bulunmasını da istemediler. Bulunmaması için her şeyi yaptılar. Ya da hasbelkader bulunursa diye ‘Suyun içinde bir şey çıkmaz’ diye düşündüler. Kurdukları hikayenin sonu istedikleri gibi bitmedi. Salim Güran, komutanlar, ‘Kızın kaybolduğu saat için 15.15-15.30’ diyor. Sonra kaybolma saatini değiştirdiler. Neden böyle bir çabanın içine giriyorlar? Nevzat kim ki? Kendi ifadeleri, ‘Nevzat bunların kapısında köpek olamaz.’ Nevzat’ın bu aile içerisinde ne değeri var? Bu ani işlenen bir suç. Aile içinde işleniyor bu cinayet. Nevzat’ın bu cinayete ne katkısı olabilir? Bu suça da soktular onu sonunda. Köyde bir sürü insan varken neden Nevzat’ı çağırdı Salim? Köyde kimse yok, düğün davetiyesi dağıtmaya gitmişler. 10 dakika önce görüşüyorlar. Dolayısıyla Nevzat’ın bu dosyanın içerisinde iştirakçi olması için. Nevzat’a bu işin vasat tarafını yaptıracak kadar güçlü insanlar” dedi.
‘DİĞER SANIKLARIN YAPTIĞI TEK ŞEY, NEVZAT’I SUÇLAMAK’
Avukat Eryılmaz, “Narin kaybolduğu ilk günden itibaren bir çabanın içerisine girmişler. Tanık üretmeye çalışmışlar. Saat 15.00-16.00 arasında Salim 7 kişi ile muhatap olmuş. Yüksel Güran, 9 kişi ile muhatap olmuş. Enes 16 kez. Nevzat ise 3 kişiyle muhatap olmuş. Bu kadar insanı nasıl buldunuz? Nevzat’ın farklı bir önemi daha var. Diğer sanıkların yaptığı tek şey, Nevzat’ı suçlamak. Nevzat 3 defa ifade değiştirdi. Ama sabit olan ifade vardı. Öldüren kişi ve sebebini söyledi. Bizim önümüzü açan Nevzat’ın ifadeleri. Dün eski baro başkanımız Nahit Eren, öyle bir savunma yaptı ki. Bunları yapmaya haya ederim. Şu anlamda hepimize de çok güzel bir savunma örneği verdi. Bilirkişi raporundan samimiyet, ciddiyet, beklerim. Her iki raporda da ayrı ayrı sayfalarda paraflar var. Her sayfaya imza atarız. Bakıyorsunuz, her sayfada paraf var. Hiçbiri birbirini tutmuyor. İki raporda 6 tane imza, hiçbir imza birbirini tutmuyor. İncelediğimiz kişiler, bir kişi atmış geçmiş. Belki bu kişilere ait de olmayabilir. Savcılığa bu konuda şikayette bulunduk. Ek rapor geldi. Nasıl yaptın bu raporu? Kırşehir iline ait baz görüntüsünü, Tavşantepe diye vermiş. Sen bilirkişi olarak gelmişsin, ‘Tavşantepe’ye geldim’ diyorsun. Buraya koyacağın fotoğraflar buraya ait olur en azından. ‘Bu ölçümleri yaparken 3 program kullandık’ diyorlar. Birini kendi cebime, diğerini de eşimin cebine indirdim. Benim telefonun aldığı sinyal gücü ile eşimin aldığı sinyal gücü birbirinden farklı. Bu bilirkişilerin kullandığı program. Köye gidip, ölçüm yapmışlar. Onları şuraya bir geçin, yaptığınız hesaplamalara dair bir satır bilgi yok. Daha sonra benim müvekkilim Nevzat Bahtiyar’ı bir cümle ile ‘İştirak halinde öldürme’ ile söylüyorsunuz. Böyle uyduruk bir rapora mı güveneyim, müvekkilimin beyanına mı güveneyim? Baz raporunu kabul etmiyoruz. Deneme tahtası değil ki, 4 kişinin müebbetle yargılandığı dava. Bu hukuki belge olmaktan uzak bir belgedir” diye konuştu.
‘SALİM GÜRAN ÇOK SOĞUKKANLI BİR KATİL’
Nevzat Bahtiyar’ın tahliyesini talep eden Eryılmaz, “Jandarma kırmızı arabayı tespit edince Nevzat’ın oğluna ait çıkıyor. Gidiyorlar. Sonra Nevzat, ‘Aradığınız kişi oğlum değil, benim’ demiş. Adımsayar, çoğumuzun cep telefonunda yüklü. Elinizde taşırsanız farklı, cebinizde farklı, arabada farklı ölçüyor. Narin’in cansız bedenini taşırken cep telefonu iki elinde olacak değil. Benim açımdan bu banka ödemelerinin tek bir anlamı var. Salim Güran çok soğukkanlı bir katil. Cinayetin işlendiği saatlerde ödeme yapmış. Narin, o saatlerde tepeye çıkmış, Ulusal Kriminal raporunda da ‘Çıktığı düşünülüyor’ diyor. Ölümüne sebebiyet veren ne olduysa, ahırda ya da ahıra yakın bir yerde oluyor. Saatine gelince 15.14’te ne gördüyse gördü. 8 yaşında bir çocuğu boğmak, 2 dakika sürer. Narin 15.16’da dünyaya gözlerini yumdu. Müvekkilim Nevzat Bahtiyar’ın cinayete iştirak halinde ortak olduğuna dair somut delil yok. Tahliyesini talep ediyorum” dedi.
YAKLAŞIK 39 TANIK DİNLENDİ, 25’İ GÜRAN AİLESİNİN BİREYLERİDİR’
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın savunmasının ardından, diğer avukatı Adnan Ataş savunma yaptı. Ataş, “Sadece müvekkilimle ilgili ithamlar yok. Dara-2 görüntüleri 19 gün sonra incelenmedi. Aynı zamanda 28-29 Ağustos da incelendi. Bu kameraların 28-29 tarihinde incelenmesine rağmen katil müvekkilim değil, Sayın Güran ailesidir. İstismardan bahsedildi. Biz şunu gördük. Yaklaşık 39 tanık dinlendi, 25’i Güran ailesinin bireyleridir. Biz kullanılan telefonun Nevzat’ın yengesine ait olmadığını çürüttük. Pedofili iddiasıyla ilgili olarak da hiçbir dayanağı olmayan bir iddia bu. Ben Enes’le ilgili konuşurken, tutanaklara göre söylüyoruz. Delil ve dayanağı olmayan iddiaları kabul etmiyoruz. Narin’in ölümünde olay yeriyle ilgili bir bilgisi yok. Ailesinin güvencede olmadığı için hiçbir zaman tarif edemedi. Gittiğinde Narin ağzından köpük geliyordu. Narin’in kaybolduğu gün, Arif Güran kendi kızının kaybını ailesinden değil, köydekilerden öğrendi. Enes, Narin’e bir şey yaptığında, Salim babayı aramadı. Nevzat’ın rahat konuşabildiği konuşması, dün ve bugündü. Müvekkilim ve ailesiyle ilgili olarak eğer ifade değişikliği bir şeyi gösteriyorsa, Güran ailesinin değiştirdiği ifadeleri de biliyoruz. Müvekkilim ile ilgili ‘Soğukkanlı’ ibaresi var. Onun ailesi burada değil. Bunun 2 sebebi var. Bir güvenlik sebebiyle, ikincisi de ben ve Ali Bey var. Ailesi onun yanında olmak istediler ama biz güvenlik gerekçesiyle uygun görmedik” dedi.
‘ENES’İN İFADELERİ ÇELİŞKİLİDİR’
Ataş, Enes Güran’ın vücudundaki izlerin kargaşa sonucu oluşabildiğini ifade ederek, “Yasemin’in bir ibaresi var. ‘Bizim Güranların çocuklarına kimse karışamaz.’ Ailenin kabulü ve beyanı bu yöndedir. Eğer o köyde bir şey olursa onu da Güranlar yapar, başkası aile bireylerine karışamaz. Birsen Güran ifadesinde 17.40 diyor, bu beyanını da bir telefon görüşmesiyle destekliyor. Ama bu da yalan çıktı. Birsen’in ifadesi bu dosyada çok somut bir beyandır. Enes’in ifadeleri çok çelişkilidir. Bir insanın önemli günleri vardır ve bu önemli günler akıldan çıkmaz. Jandarmadaki ilk ifadesinde eylemlerden bahsetmiş ama hiç uyumaktan bahsetmemiş. Daha sonra ‘Ben uyuyordum’ diye beyanlarda bulunmuş. Kanaatimizce Birsen nasıl yönlendirildiyse, Mehmet Selim Atasoy da yönlendirilmiştir. Bize olay yerini ailenin kendisi gösteriyor. Fadile Bahtiyar, 20.18’de bahsediyor, ‘Ben Salim ve Mehmet Selim Atasoy’u yan yana gördüm’ diyor. Salim, kırmızı araba ve iki çingeneden bahsediyor. Telefonda konuşurken de ‘Öyle değil mi’ derken, Mehmet Selim Atasoy yanındaydı. Yani bize göre Salim, sadece aile bireyleri değil, Selim Atasoy ve R.A.’ya da müdahale etmiş. Arif Güran, jandarmaya ailesinin onları yönlendirdiğini söylüyor. Tüm bu yönlendirmeler Nevzat için mi yapıldı? Bu mümkün değildir. Enes’in vücudundaki izlerse sadece yüzü ve kolu değil aynı zamanda sırtında da 8-9 izden bahsediliyor. Bu bir kargaşa neticesinde olabilecek bir şey. Enes’in yüzündeki morlukları, Narin’den alınan 91 sürüntü örneğine bağlayabiliriz. Kan örnekleri pozitif. Evde kan var, balkonda var. Her ne olduysa o yokuşun yukarısında oldu. Zaten ‘Ulusal Kriminal’in raporu da bunu doğruluyor” diye konuştu.
‘KANCA, DAHA SONRA ÇANTAYA GİRDİ’
Narin Güran’ın cenazesinin konulduğu torbanın içerisinde bulunan kancanın sonradan konulduğunu belirten Ataş, “Soruşturma dosyasında çocukların dahi ifadesi alındı. Biz hiçbir çocuğun arabayla oyun oynadığını görmedik, çocuklar okulun önünde oynuyordu. Salim Güran’ın arabasında bulunan DNA örnekleri önemli bir delildir. Müvekkilim birçok şeyi samimi olarak itiraf etti ama kanca yoktu. Katil olay yerine gitti. O kanca daha sonra o çantaya girdi. Katilin cenaze yerine gidip onu yok etmek için oraya gittiğini düşünüyoruz. Aile bireyleri, mısır tarlasına gitmek isteyen insanları kanala yönlendirdi. Birçok tutanakta ‘Arif Güran’ın ahırında cenazeyi bulabilirsiniz’ diye yazılmış. Bu kadar şey tesadüf olamaz. Her ne olduysa Arif Güran’ın evi ve ahırı civarında oldu. DNA örnekleri, Narin’e, anneye ve Enes’e ait olabilir. Uzun saç örneklerinin yanında kısa saç örneği de var. Narin katilini avucunda sakladı ve bize söylemek istedi. Narin’in üzerinde bulunan saç ve kıl örnekleri farklıydı. Hepsi ona ait olamaz. Çünkü uzun ve kısa olanlar var. Hediye Güran gittikten sonra balkonu yıkadığını söylüyor ama belki sadece balkon değil halıları da yıkadı. O cümlenin de farkında olmadan bizi gerçeğe götürecek bir bilgi diye düşünüyorum. Tüm bu anlattıklarım bize şunu söylüyor. Her ne yaşandıysa, o tepeden çıktıktan sonra oldu. Arif Güran burada, ‘Bir anne kızını öldürür mü’ dedi. Evet, üzülerek ne yazık ki kızını öldüren anne de kardeşini öldüren ağabey de var. Bir sanık orada, 3 tanesi burada. Nasıl bir iştirakten bahsedebiliriz? Salim ve Nevzat birlikte hareket etse, Yüksel dışarıda kalıyor. Salim ve Enes birlikte hareket etse, Nevzat dışarıda kalıyor. Hepimiz aile toplantısında ‘Enes’ lafını duymamıza rağmen, çoban A.A. da diğerleri de kabul etmedi. Bu ailenin anladığım kadarıyla ‘Bir sınırı yok’ diyeceğim ama kendi köyleri üzerinde maalesef öyledir. (Mahkeme başkanına) Aile dün sizin verdiğiniz kararı da dinlemedi. ‘Dışarı çık’ dediniz ama çıkmadı” dedi.
‘ÖLÜM GERÇEKLEŞTİKTEN SONRA EYLEM BİRLİĞİ DİYE BİR ŞEY OLMAZ’
Nevzat Bahtiyar’ın beraatini talep eden Ataş, şöyle konuştu: “Cinayet ahırda işlendiyse, vekilim ahıra girmedi. Evde işlendiyse, müvekkilim 15.20’de evin içine girdi. Her şekilde dışarıda kalmasına rağmen, müvekkilim ‘İştirak’ten burada. Ölüm gerçekleştikten sonra eylem birliği diye bir şey olmaz. Müvekkilim 19 gün boyunca cenazenin yerini söylememesi eylem birliğine girmiyor. Müvekkilim Narin’in cenazesini derenin kenarına bıraktı, ‘Belki bulunur’ diye ama 19 gün boyunca bulunmadı. Kameralara hep 18.00’den sonrasına bakıldı. Bunun sebebi Güran ailesidir. Müvekkilim Nevzat’ın olay yerine giden son kişi olduğu dikkate alındığında, ‘Cinayete iştirak’ suçu oluşmamıştır. Korku ve tehdit sebebiyle bu eylemi gerçekleştirdiği de açıktır. Daraltılmış baz raporuna göre de müvekkilim olay yerine giden en son kişidir. Köydeki korku ve baskılar yüzünden bu kadar yalan beyan verdi. Müvekkilim açısından cinayete iştirak ve müdahale kabul etmiyoruz. Suç delillerini gizleme yönünde kendi ifadesi var. Müvekkilimin beraatını talep ediyorum.”
Ardından 45 dakikalık yemek molası verildi.