CHP’li Özel: ‘Bir Parti Herkes İçinse, Hiç Kimse İçin Bir Şey Yapamaz’
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün yapılan 38. Olağan İl Kongresi’nde il başkanlığına yeniden Abdullah atik seçildi.
(HABER & FOTOĞRAF & KAMERA: SEYFETTİN EKEN)
CHP Diyarbakır İl Kongresi, Yenişehir ilçesi bir düğün salonunda düzenlendi. Kongreye CHP’nin genel başkan adayları Özgür Özel, Örsan Öymen, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, milletvekilleri, bazı siyasi partilerin temsilcileri, Metina Yardımlaşma Dayanışma ve Eğitim Derneği Başkanı Aydın Pirinççioğlu ve partililer katıldı.
Tek listeyle gidilen kongrede seçimi mevcut il başkanı Abdullah Atik kazandı.
CHP Genel Başkan Adayı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, “‘Herkes için CHP’ değil. Ne demek herkes için CHP? Bir parti herkes içinse, hiç kimse için bir şey yapamaz. ‘Özgür yoldaşımız, sen bu partiyi yönetirsin, sen bu partiyi güçlendirirsin, bu partiyi iktidar yaparsın’ derseniz, ben varım. Yol verirseniz, hep beraber yürüyelim ve partimizi iktidara götürelim” dedi.
‘HEDEFİMİZ 4 MİLLETVEKİLİ ÇIKARMAK’
CHP’nin Diyarbakır il başkanı olarak seçilen Abdullah Atik; “Tam 1 yıl oldu görevdeyim. 16 binde olan oyumuzu 80 binlere çıkarmayı başardık. Cumhurbaşkanlığı’nda yüzde 73 oy aldık. 40 yıldan sonra milletvekili çıkarmayı başardık. Bu bir tarihi rekordur. Artık bir vekil değil, en az 3 veya 4 vekil bekliyoruz Diyarbakır’dan” dedi.
‘DİYARBAKIR MİLLETVEKİLLİĞİ GEÇMİŞİMİ SORGULATMA İMKANI VERDİ’
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise; “Diyarbakır milletvekili sıfatını bana sizler verdiniz. Sizlere bin kez şükranlarımı sunuyorum. Diyarbakır milletvekilliği benim bütün geçmişimi sorgulatma imkanı bana sundu. Diyarbakır milletvekili adayı oldum partimizden. Ve geçmişimi test etme imkanı buldum” diye konuştu.
Tanrıkulu’nun ardından söz alan CHP Genel Başkan adaylarından Örsan Öymen sahnede konuşma yaparken Sezgin Tanrıkulu araya girdi. Tanrıkulu, Öymen’e “Sayın başkan bölmek istemiyorum ama Cuma namazı vaktidir, konuşmanızı kısa kesin” dedi. Salondakiler, Tanrıkulu’na alkışlarla destek verdi.
‘TANRIKULU İLE NEZARETTE TANIŞTIM’
En son sahneye çıkan CHP Genel Başkan adayı ve Manisa milletvekili Özgür Özel ise söze Tanrıkulu ile tanışma anılarını anlatarak başladı. Özel; “Türk Eczacılar birliği genel sekreteriydim. Sezgin Tanrıkulu ile Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün nezarethanesinde göz gözü görmeyen bir karanlık günde tanıştık. Kavga dövüş içeriye girdim, Sezgin Tanrıkulu’nu hem avukatlık, hem dönemin baro başkanı olarak oraya geldi, girdi. Orada tanıştık, 3 gün adliyedeki odasında zaman geçirdik. Beni ağırladı, birbirimizi yakından tanıdık” dedi.
‘DİYARBAKIR’IN BARIŞ VE KARDEŞLİK TALEBİ KARŞISINDA SAYGIYLA EĞİLİYORUM’
Özel, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Diyarbakır’da siyasi temsilde bulunma, haksızlıklara karşı ses yükseltmek, doğru yerde durmak, bazen başka taraflardan başka yorumlanabiliyor. Bir kere Diyarbakır’ın geçmişte hep söylediğimiz ve hep söyleyeceğimiz bir şeyin altını çizelim Diyarbakır’da. İki şeyin rengi olmaz, bunlardan biri bir ananın gözünün yaşı, birisi de emekçinin alnının teridir. Bunun Türk’ü Kürd’ü, Alevi’si Sünni’si, sağcısı solcusu olmaz. Anaların gözünden yaşların süzülmeyeceği emekçinin alnının terinin hakkını alacağı yarınlara birlikte yürüyeceğiz. Gaffar Okkan’ı, Ape Musa’yı, Tahir Elçi’yi ve isimlerini anamadığım hepinizin kayıplarını, nice değerlerimizi, saygıyla anmak lazım. Barışa, demokrasiye, kardeşliğe ve özgürlüğe dair ne varsa hepsi bizimdir. Diyarbakır’ın barış ve kardeşlik talebi karşısında sizinle birlikte saygıyla eğiliyorum. Türkiye’yi bugünlerde geçmişte Kürt Sorunu benim meselemdir diyen birisi yönetiyor. Biz ittifakız, iç içeyiz dedikleri Kürt Sorunu yoktur artık, Türkiye’de Kürt Sorunu diye bir sorunun olduğunu inkâr ediyorlar. Onların savruldukları yer bir yana, biz Kürtlerin kimliğine, dillerine, kendilerini ifade etmelerine ve her dilde ayrımcılığa karşı, bugüne kadar uğradıkları her türlü haksızlığa karşı Kürt Sorunu görüyor, biliyor ve gerçekten siyasi istismar konusu yapmaksızın çözmek, bu yolda yürümek üzere söz veriyoruz. Bazı illerin bazı seçmenlerin belediye başkanı belediye başkanı seçebildiği, bazı seçmenlerin seçemediği bir ülkeye demokrasi gelmez. Manisa’da belediye başkanı seçebilirsin, İstanbul’da seçebilirsin, Osmaniye’de, Yozgat’ta, Trabzon’da çekebilirsin ama Mardin’de Muş’ta Diyarbakır’da olunca sen seçersin, ben görevden alır, bildiğimi atarım. Böyle bir demokrasiyi, kayyum demokrasisini, demokrasiye vurulan kayyum hançerini reddediyoruz. Ayrıca hangi partiye oy verirse versinler Diyarbakırlıların verdiği oyların Türkiye’nin dört bir yanındaki oylar kadar eşit, özgür oylar olduğunu biliyoruz, onların temsilcilerine de farklı muameleler uygulanmasını da asla doğru bulmuyoruz.”
‘ERDOĞAN 52, MUHALEFET BLOĞU 48’
Mayıs ayındaki seçimlere de değinen Özel; “Sadece 14 Mayıs – 28 Mayıs arası 33 tane mitingi 11 ilde yapmış bu partinin bir evladı olarak 28 Mayıs gecesi sizlerle birlikte çok üzüldük, çok yıprandık, çok yıkıldık. Uğradığımız seçim yenilgisi hepimizin boynunu büktü. Artık bu ayrıştıran ve bizi öteye iten anlayışa itiraz etmek gerekiyordu. Referandum 52-48, Ekmeleddin İhsanoğlu 52-48, bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçimi 52-48, bu seçimi ikinci tura bırakabildik, ama sonuç yine değişmedi, Recep Tayyip Erdoğan 52, karşısındaki muhalefet bloğu 48. Öyle geçmişteki propagandalarla herkes için CHP değil. Ne demek herkes için CHP. Bir parti herkes içinse hiç kimse için bir şey yapamaz. Özgür yoldaşımız, sen bu partiyi yönetirsin, sen bu partiyi güçlendirirsin, bu partiyi iktidar yaparsın derseniz ben varım. Yol verirseniz hep beraber yürüyelim, partimizi iktidara götürelim” şeklinde konuştu.