“Üretici Bitme Noktasına Geldi”

Partisinin Diyarbakır’da düzenlediği etkinliklere katılmak için kente gelen eski başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Diyarbakır’da konuşan Davutoğlu, Sur ilçesinde yeni yapılan TOKİ evlerini beğenmediğini belirterek, “Başbakan olarak devam etseydim, Diyarbakır’da başbakanlık ofisi açıp, Sur’da da bir ev alacaktım ve tatillerimi Diyarbakır Sur ve Konya’da geçirecektim” dedi.

Diyarbakır’da, dün akşam Kürt meselesi ile ilgili kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşları ile toplantı yapan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bu sabah kentteki basın mensuplarıyla bir araya geldi. İstanbul ve Ankara’dan sonra İzmir’de de başbakanlık ofisini açtığını belirten Davutoğlu dördüncüsünü de Diyarbakır’da açarak 2-3 ayda bir bakanlar kurulunu toplamayı düşündüğünü ifade etti.

“DİYARBAKIR’DA BAŞBAKANLIK OFİSİ AÇACAKTIM”

Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde yeni yapılan TOKİ evleriyle ilgili konuşan Davutoğlu, “Eğer ben başbakan olarak devam etseydim, Diyarbakır’da başbakanlık ofisi açıp, Sur’da da bir ev alacaktım ve tatillerimi Diyarbakır Sur ve Konya’da geçirecektim. Sur’da yapılan restorasyon çalışmalarını da doğru bulmadım. Benim tahayyül ettiğim Sur ile yapılan arasında çok fark vardır.” dedi.

“ANKARA’DAKİ YÖNETİCİLERİN SON DERECE DUYARSIZ”

Davutoğlu, bölgede gezdiği yerlerdeki izlenimlerini değerlendirerek “Gençlerin akın akın yurt dışına gittiğini”, ve bunun Ankara tarafından görülmek istenmediğini söyledi. Her ay 20 esnafın dükkanını kapatmak zorunda kaldığını, bu kötü gidişe Ankara’daki yöneticilerin son derece duyarsız kaldığını söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

“KİMSE BAŞKASININ ANA DİLİNİ ENGELLEYEMEZ”

“Türkiye’nin genel olarak demokratikleşmesi için öncelikle yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır. Kürtçe üzerindeki yasak ve kısıtlamaların ve engellemelerin kaldırılması şart. Kürtçenin eğitim ve kamuda kullanımı sağlanmalıdır. Kimse kendi ana dilini seçemez. Kimse başkasının ana dilini engelleyemez. Yerel yönetimlerde demokrasi eksikliği var. Hiçbir vesayetin olmadığı, bölge halkının diğer bölgeler gibi seçtikleri yönetilmesi ve seçilenlerinde seçim ile görevden alınması gereken bir sistem istiyoruz. Komşu ülkelerdeki Kürtler ile ilgili ise, biz Suriye ve Irak’taki Kürtleri bir tehdit unsuru değil ve buradaki akrabalarımız ve tarihdaşlarımız olarak görüyoruz. Kürtleri, Suriye ve Irak’taki terör örgütlerinin ve emperyalist güçlerin himayesine bırakmamamız gerekir. Türkiye gerçek anlamda demokrasi ve refaha ulaşana kadar bu mücadelemiz sürecektir” dedi.

“ÖNCE ÜRETİCİ VE ÇİFTÇİYİ DESTEKLEYECEĞİZ”

Doğalgaz ve elektrik fiyatlarının artmasının nedeni kur korumalı mevduattan dolayı olduğunu ifade eden Davutoğlu; “Cumhurbaşkanının faizle enflasyon arasında kurduğu ilişkiyi üniversite 1. sınıf öğrencilerinin bile yanlış olduğunu anlayabileceği bir ilişkidir.3 bilinmeyenli denklemi 2 bilinmeyene indiriyor. Faizi düşük tutacam diye yanlış yapıyorlar. Biz gelince makro ekonomi istikrar programı ile kuru mümkün olduğunca önce sabitlemek, artışını önlemek yapılacak ilk işlerden biridir. İkinci olarak kur korumalı mevduatı çıkardılar. Beyefendilerin milyonlarca dolarını çekmesin diye farkı onlara ödüyor, ama kur artışı sonucu artan mazot fiyatları nedeniyle traktörünü çalıştıramayan çiftçiye o farkı ödemiyor. Fakire başının çaresine bak denilirken zengine de parasının faizini devletin kasasından verme garantisi veriyor. Bu bir zulümdür. İktidar, şuanda halka, çiftçiye ve besiciye zulüm yapıyor. Vatandaştan toplanan vergilerle 5 ay içinde 160 milyar dolar faiz ödediler. İktidara geldiğimiz anda kur korumalı mazot, kur korumalı gübre, kur korumalı yem programlarını devreye sokacağız. Bir artış varsa önce çiftçiyi ve esnafı koruyacağız. Elektrik fiyatlarının fakir kesim üzerindeki etkisini yok edeceğiz. Onun sonucunda akılcı bir ekonomi politikasıyla işleri yoluna koyacağız” diye konuştu.

“KYK BORÇLARINI SİLECEĞİZ”

Gençler ile ilgili hibe desteği vereceklerini belirten Davutoğlu; “Genç işsizlik bugün ülkemizde ciddi bir sorun haline geldi. Türkiye’nin her yerinde genç işsizlik oranı giderek artıyor. Genç işsizliğin artmasının sebebi niteliksiz üniversitelerden mezun olup topraktan kopması, fiili hayattan kopması, Amacımız önce gençlere istihdam alanı yaratacağız, onlara genç çiftçi desteği vereceğiz. Bir genç toprak işleyecekse ona önce karşılıksız 350 ile 400 bin TL arasında hibe desteği vereceğiz. Gençlere iş kurmaları için her türlü desteği vereceğiz. Mülakatı kaldıracağız. Eşit şartlarda rekabet edilecek. Kredi Garanti Fonu’nu bu anlamda harekete geçireceğiz. En önemli hususlardan biri tüm gençlerin işe başlar başlamaz KYK borcunu geri ödeme sıkıntısı başlıyor. Burdan gençlere Müjde veriyorum. Gençlere verilen KYK kredilerinin borçlarını sileceğiz. Çünkü gençlerin hayata borçlu başlamaması gerekiyor. Kredi Garanti Fonu’nu bir takım şirketleri kurtarmak için değil istihdam alanı yaratmak için kullanacağız. Gençlerimizi onurla, huzurla ve ümitle yaşayacağı bir dönem başlatacağız” dedi.