Yapıcıoğlu, Diyarbakır’da STK Ziyaretinde Bulundu
Memleket gezileri kapsamında temaslarını sürdüren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, beraberindeki heyetle birlikte Diyarbakır’da faaliyetlerini sürdüren Kavar-Der’e ziyaret gerçekleştirdi.
Beraberindeki heyetle birlikte ziyaretlerini sürdüren Yapıcıoğlu, Kavar Yolaçtı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Kavar-Der) üyeleriyle bir araya geldi.
Kavar-Der Başkanı Yusuf Denktaş tarafından karşılanan Yapıcıoğlu’na, dernek sözcüsü Sinan Duran tarafından derneğin faaliyetleri hakkında bilgilendirme yapıldı.
Bilgilendirmenin ardından konuşan Yapıcıoğlu, Batı zihniyetinin Müslüman toplumlara dayattığı fikirlere, toplum arasına yaydıkları batıl düşüncelere dikkat çekti.
90’lı yıllarda memlekette yaşanan sıkıntılardan dolayı halkın köylerinden, bağından, bahçesinden uzak yerlere göç etmek zorunda bırakıldığını anımsatan Yapıcıoğlu, 2014-2016 yılları arasındaki gerginlikler nedeniyle de özellikle Diyarbakır’ın Sur ilçesine gelip yerleşmiş olan insanların bir kez daha sığındıkları yerden göç etmeye mecbur bırakıldıklarına vurgu yaptı.
“HAYATIN TEMEL KANUNU ÇATIŞMA DEĞİL; DAYANIŞMA VE KARDEŞLİKTİR”
Yapıcıoğlu, “Hem köyden göç etmek zorunda kalanların hem de köyden göç ettikten sonra şehirde sığındığı yerlerden bir kez bir kez daha göç etmek zorunda kalmasına sebebiyet verenlerin hayata şu şekilde bir bakışı var: Onlar zannediyorlar ki hayatın temel kanunu savaştır, çekişmedir, kavgadır. Bu aslında belki 200 yıldan fazla bir süredir bizim milletimize empoze edilmeye çalışılan bir yanlışlıktır. Yani temeli yanlış olan, temeli eğri olan bir bina düzgün olmaz ya da eğri temelin üzerinde düz bir duvar çıkaramazsınız. Bize dediler ki; güçlü olan ayakta kalır, büyük balık küçük balığı yutar, altta kalanın canı çıksın. Halbuki bizim inancımız bunu bize böyle söylemiyor. Bizim inancımız; akrabanın elinden tutmayı hatta insanların elinden tutmayı, düşkünlerin elinden tutmayı emrediyor. Bize göre hayatın temel kanunu dayanışmadır, yardımlaşmadır, kardeşliktir. Bütün insanlar Âdem ve Havva’nın çocuklarıdır. Bütün insanlar tek bir erkek ve bir dişidendir. Allah bizi kavimlere aşiretlere ayırmış ama birbirimizle kavga edelim diye değil. Birbirimizi tanıyalım, birbirimiz ile tanışalım, birbirimizin hakkına hukukuna riayet edelim diyedir.” ifadelerini kullandı.
“DEĞERLERİMİZİ BİZDEN ALARAK BİZİ DEĞERLERİMİZE KARŞI YABANCILAŞTIRDILAR”
Batıl zihniyetin, Müslüman toplumları değerlerinden soyutlayarak kendi fikirlerini enjekte ettiğine dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Değerlerimizi bizden alıp bizi kendi değerlerimize yabancı hale getirdiler. Bizim memleketimize, bizim insanımıza, bizim inancımıza, bizim toprağımıza, bizim bakış açımıza yabancı fikirleri adeta enjekte ederek bizim bağırlarımızın içerisine zerk ederek bizi birbirimize düşürdüler. Ve uzaktan oturup bizim kavgalarımızı, bizim çatışmalarımızı, bizim savaşlarımızı seyrederek keyif aldılar, bize güldüler.” diye belirtti.
“İMKANLAR EL VERDİKÇE MEMLEKETİN HER TARAFINDAKİ KARDEŞLERİMİZLE BİR ARAYA GELMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Bu tür ziyaretleri gerçekleştirmelerinin amacını anlatan Yapıcıoğlu, “Siz aynı aşiretin mensubu olabilirsiniz. Ben farklı bir aşiretin mensubu olabilirim. Ama buradaki kardeşlerim ile daha yakından tanışmak ve görüşmek istedik. İnşallah bundan sonra da imkanlar el verdikçe memleketin her tarafındaki kardeşlerimizle bir araya gelip onların hallerini sorup dertleriyle dertlenmeye, sıkıntılarını gidermeye, elimizdeki imkanlar ölçüsünde çaba sarf etmeye çalışacağız. Ama hiçbir şey yapamazsak bile en azından sıkıntılarını paylaşmaya azmettik, gayret ettik. İnşallah bu gayretimiz de sürekli olur.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının ardından Yapıcıoğlu, dernek üyelerinin sorularını yanıtladı.