TMMOB’dan Vali Karaloğlu’na Yanıt: “Atanmış Memur Kentin Sahibi Olamaz”

100 yapının yıkım çalışması sırasında açıklama yapan Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanvekili Münir Karaloğlu, kaçak yapılaşmaya izin verildiği iddiasıyla kayyım ve ilgili kurumlar hakkında 3 gün önce suç duyurusunda bulunan Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’ne (TMMOB) sert tepki gösterdi.

Vali Karaloğlu’nun bu sert açıklamasına ilişkin TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu bugün açıklama yaparak ,”Bu şehrin sahibi var” diyen kayyım Münir Karaloğlu’na, “Bu kentin sahibi olamazsınız, atanmış bir memursunuz. Bu kentin sahiplerinin evlerini başına yıkanlarsınız” şeklinde yanıt verdi.

“Bu kent sahipsiz değildir” pankartıyla 3 gün önce açıklama yapan TMOOB Diyarbakır İl Kordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Doğan Hatun, kayyım uygulamalarına dikkati çekerek, “Kayyım bu kentte bir irade değil irade gaspı olarak atanmıştı. Defalarca kaçak yapılara ilişkin başvuru yaptık. Fakat herhangi bir dönüş olmadığı gibi kaçak yapılar yapılmaya devam edilmiştir” demişti. TMMOB Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman ise 4 Mart’ta yaptıkları “Kayyumlar suç işliyor!” başlıklı açıklamanın ardından da kayyımların benzer suçlar işlemeye devam ettiğini belirtmişti.  Diyarbakır Valiliği ve diğer kurumlarla yazıştıklarını ve buna rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını aktaran Kahraman, “Bu kentte mevzuata aykırı birçok kent suçu yetkililerin gözleri önünde, işlenmektedir. Hastane/sağlık yapısına, özel eğitim binasına, büro/plaza binasına, alışveriş merkezine, otel yapısına kaçak kat ilave edilmekte, kaçak lokanta ve kaçak düğün salonları inşa edilmekte ve hiçbir denetime tabi tutulmamaktadır” dedi. Yıkım kararlarının yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Kahraman, “Kaçak yapılara kestiğiniz cezalar yüz binlerce lira değerinde olabilir, fakat arkasında yatan milyonlarca liralık rantın yanında bunun bir hiç olduğunun da farkındayız” demişti.

KARALOĞLU’NDAN TMOOB’A SERT TEPKİ

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’nin yukarıdaki söz konusu açıklamasına Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanvekili Münir Karaloğlu, önceki şu şekilde tepki göstermişti: “Biz bunları yaparken aşkla, şevkle, ihlasla Diyarbakır için üretmeye çalışırken birileri eski alışkanlıklarıyla yine ortaya çıktılar. İki gün önce bir pankart açtılar. Dediler ki: ‘Diyarbakır sahipsiz değil, Diyarbakır’da kaçak yapılaşma var ve suç duyurusunda bulunuyoruz.’ Diyen kim? Mimarlar ve Mühendisler Odalar Birliği. Ya arkadaşlar, insana sormazlar mı? Bu kaçak yapılar yapılırken, bu şehir bu hale gelirken siz neredeydiniz? Hiç eleştirdiniz mi? Bugün şehri bu kaçak yapılardan temizlemek için gece gündüz çalışan insanlara iftira atmaya, karalama yapmaya utanmıyor musunuz? Bu kentin balkonu, bu kentin ciğeri Kırklar Dağı, ranta teslim edilirken, siz hiç açıklama yaptınız mı? Hiç o günkü belediye başkanını, meclis üyelerini, görevlileri eleştirdiniz mi? Hayır. Niye? Çünkü sizin ağa babalarınız öyle istiyordu. Bugün de bizi eleştirmemizi istedikleri için böyle yapıyorsunuz. Okuduğunuz bildiriyi bile sizin yazmadığınızı biliyorum. Elinize tutuşturdular. Talimat verdiler. Siz de topuk selamıyla o bildiriyi okudunuz. Siz de inanmıyorsunuz söylediklerinizi. Onu da biliyorum. Biliyorsunuz ki şu anda Diyarbakır’da valisiyle, milletvekiliyle, ilçe belediye başkanlarıyla ihlasla, samimiyetle çalışan bir ekip var. Bunu siz de görüyorsunuz. Ama ne yazık ki iradeniz yok. İradenizi başkasına teslim etmişsiniz. Elinize tutuşturulan bildiriyi okuyorsunuz. Bu şehrin sahibi var. Bu şehrin sahibi burada, valisiyle, milletvekiliyle, işçisiyle, esnafıyla, çiftçisiyle, vatandaşıyla bu şehrin sahibi burada. Bu şehre sahip çıkmaya devam edeceğiz. Boşuna konuşmayın. Şimdi şehrimize sahip çıkmak istiyorsanız size bir görev veriyorum. Bakın Kırklar Dağı’nı ranta teslim edenlerin hatası yüzünden bugün Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sur Belediyesi 100 milyon TL tazminata mahkum edildi. Eğer bu şehre sahip çıkmak istiyorsanız, çıkın şunu söyleyin, ‘Buna sebep olan Büyükşehir Belediye Başkanı, Sur Belediye Başkanı, Büyükşehir Meclis Üyesi, Sur Meclis Üyesi bu tazminatı cebinizden ödemeniz lazım’ deyin biz de sizin bu şehre, bu şehrin kaynaklarına, bu milletin kaynaklarına sahip çıktığınıza inanalım. Yoksa kara propagandayla yıkıcı, yok edici fikirlerinizle bu şehri tekrar karanlık günlerine çevirmek istiyorsanız kusura bakmayın, bu millet size fırsat vermeyecek. Bu millet son beş yıldır yakalamış olduğu bu huzur ortamını devam ettirmekte kararlı. Size de bu fırsatı vermeyeceğiz. Lütfen kendinize gelin. Gelin şurada yapılan çalışmaları görün, korkmayın. Hakkı da teslim edin.”

TMMOB: BU KENTİN SAHİBİ OLAMAZSINIZ

Vali Karaloğlu’nun bu sert açıklamasına ilişkin TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu bugün açıklama yaparak ,”Bu şehrin sahibi var” diyen kayyım Münir Karaloğlu’na, “Bu kentin sahibi olamazsınız, atanmış bir memursunuz. Bu kentin sahiplerinin evlerini başına yıkanlarsınız” şeklinde yanıt verdi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK), kayyım yönetimindeki belediyelerin rant amaçlı kaçak yapılaşmaya izin vermesine dair basın toplantısı düzenledi. Mimarlar Odası binasında yapılan açıklamada “Bu kent sahipsiz değildir” pankartı açılırken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımı Vali Münir Karaloğlu’nun iddialarına da yanıt verildi.

‘BİZİ ÇALIŞANLARINIZLA KARIŞTIRMAYIN’

TMMOB Diyarbakır İKK Sekreteri Doğan Hatun, “Bu şehrin sahibi var” diyen Karaloğlu’nun açıklamalarına işaret ederek, ithamları “çirkin” olarak nitelendirdi. TMMOB’un gücünü örgütlülüğü ve halktan aldığına dikkati çeken Hatun, 81 il ve bağlı ilçelerinde örgütlü olduğunu ve hukuksuzluklara karşı durduğunu vurguladı. Demokrasi mücadelesinden ödün vermeyeceklerini vurgulayan Hatun, kimseden korkmadıklarını ifade etti. Halkın çıkarlarını savunduklarını kaydeden Hatun, “Bizi kendi çalışanlarınızla karıştırmayın” dedi.

KIRKLAR DAĞI İDDİALARINA YANIT

Kayyımın TMMOB’u Kırklar Dağı üzerinden hedef almasına değinen Hatun, “Geçmişten bugüne Kırklar Dağı için söz söyleyen ve en pirüpak olan tek kurum biziz. O zaman sözümüzü net söyledik ve size de söylüyoruz. Sizden önceki kayyım Kırklar Dağı’nı yıktı ve oraya yeni rant alanları kurdu. Hukuksal süreç başlattık ve o davayı kazandık. Sizin de yapmanız gereken o yapıyı yıktırmaktı. Fakat siz bundan kaçtınız. Üstüne oraya bir hatıra ormanı yapacakmışsınız. Adını da ‘Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı’ koyacakmışsınız. Neden Amed gibi bir yerde Devlet Bahçeli? Bahçeli Kürtlere karşı konuşan biri. Kürt düşmanı biri. Kamuoyuna, Kürt toplumuna karşı suç işliyorsunuz. Diyarbakır halkına karşı onlarca emek vermiş ve halkı temsil eden yüzlerce yazar ve sanatçı varken neden Devlet Bahçeli?” diye sordu.

‘KENTİN SAHİBİ OLAMAZSINIZ’

“Halkın evini başına yıkarak bu işten kurtulamazsınız” sözleriyle kayyıma seslenen Hatun, “Bir buçuk yıldır bu şehirde görev yapıyorsunuz ama ağzınızdan yıkımdan başka bir şey çıkmıyor. Bu mu kamu yararı? Gecekonduda yaşayan insanlara mı gücünüz yetiyor? Siz bizi yanlış anlamışsınız Sayın Vali. Bu kentin sahibi olamazsınız, atanmış bir memursunuz. Bu kentin sahiplerinin evlerini başına yıkanlarsınız. Yanlış anlayacağınızı bilseydik tane tane anlatırdık” ifadelerini kullandı.

KAYYIM ‘KAÇAKÇILARI’ SAHİPLENDİ

Ardından konuşan Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman ise, 28 Aralık 2021’de yaptıkları suç duyurusuna işaret ederek, “Suç işlendiğini belgeleriyle açıklıyoruz. Açıklamalar ve baskılarla, halkı ve kurumları manipüle ederek hakikatlerin üzerinin örtülemeyeceği aşikardır” dedi. Kentin doğasına, insanına ve kültürüne zarar veren tüm kesim, kurum ya da kişilere karşı tepki gösterdiklerini vurgulayan Kahraman, “Bu duruşumuzu en iyi bilen Diyarbakır halkıdır. Kentine zarar veren kaçak yapılara karşı ilgili kurumlarla görüşmelerimizin çözümsüz kalması sonucunda, demokratik bir hak olarak basın açıklaması ve hukuki bir hak olarak da suç duyurusunda bulunduk. Fakat görevi hizmet olan idarecilerin tepki ve söylemleri ne demokrasiyle ne de hukukla açıklanamaz. Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediyesi Kayyımı, tehdit, iftira ve söylemleriyle suç duyurusunda bulunduğumuz kaçak yapı sahibi kişileri ve bunlara izin veren tüm yetkilileri sahiplenmiştir” diye konuştu.

KAYYIMLARIN İCRAATLARI

Valinin açıklamalarıyla suça ortak olduğunu söyleyen Kahraman, şunları söyledi: “Bunun sonucunda da kentte daha çok rant ve yolsuzluğun önünün açılacağı kaygısını güçlendirmiştir. Yaşadığımız, havasından ve suyundan beslendiğimiz bu kentin sağlıklı, insani şartlarda bir yaşam alanı olması için zarar veren her türlü kaçak yapı ve ranta da karşı çıkacağız. TMMOB bileşenlerine karşı devlet gücünü arkasına alarak tehdit ve iftiralarla basın açıklamamızı ve kaçak yapılara karşı suç duyurumuzu gölgelemeye çalışanların halk nezdinde bir karşılığı olmadığı görülmektedir. Bu kent, binlerce yıllık, onlarca medeniyetin izlerini taşıyan surları ‘hava almıyor’ diye top atışlarıyla yıkmaya çalışan valileri de gördü, oturduğu kayyımlık koltuğunun imkanlarını kullanarak makam odasında kendisine şatafatlı banyolar kuranları da, halkın parasını ihale ve rantlarla yandaşlarına peşkeş çekenleri de…”

SORULAR

Mülki amirlerin sürekli Kırklar Dağı’nı gündeme getirdiğine dikkati çeken Kahraman, “Buradaki yapılaşmaya dair tüm karşı çıkışlarımız ortadadır. Kurumların arşivlerinde belgeler ve yazışma kayıtları bulunmaktadır” diye kaydetti. Sur Belediyesi’nin ruhsat arşivlerinde Mimarlar Odası’nın Kırklar Dağı’ndaki projeye dair şerhinin olduğunu aktaran Kahraman, daha sonra gönderdikleri yazılara da cevap verilmediğini dile getirdi. Kahraman, “Bu yazışmaya hangi amaçların üzerini kapatmak için cevap verilmedi? Bu yazışmaya dair neden herhangi bir işlem yapılmadı?” diye sordu.

‘RAPORLAR AÇIKLANSIN’ ÇAĞRISI

TMMOB’nin tüm çabalarına rağmen Kırklar Dağı’ndaki yapılaşmaya sessiz kalındığını ifade eden Kahraman, şöyle devam etti: “O dönemin raporları ve devlet yetkililerinin hangi görüşü savunduğu şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanmalıdır. Bunun sonucunda bu fiiliyatın sorumlularının kim olduğu görülecektir. Bu kentte yaşayan her bir canlıyı, Dicle Kaplumbağasını, Hevsel’de Dicle Güzeli Kelebeğini, Sur sokaklarında oynayan çocukları, kadınları, sokak hayvanlarını ve bu kentte yaşayan her bir bireyi bu kentin sahibi görüyoruz. Bu kentte yapılmış ve yapılacak tüm hukuksuz ve haksız kazançlara, kaçak yapılaşmaya, rantlara ve yolsuzluklara dair dün olduğu gibi bugün de aynı kararlılıkla karşı durmaya devam edeceğiz.”