SP’li Ergin’den Kürt Sorunu ve Toplumsal Barışa Dair Açıklamalar

Saadet Partisi İl Başkanı Abdurrahman Ergin, Kürt sorununun ancak kalıcı ve kapsayıcı bir çözümle, barış ve kardeşlik temeli üzerine inşa edilebileceğini belirtti. Ergin, son günlerde Abdullah Öcalan’ın mektubu ve bu doğrultuda sürdürülen tartışmaların, toplumsal barış ve ortak geleceğimiz üzerine yeniden düşünmemizi gösterdiğini ifade etti.
(HABER: SEYFETTİN EKEN)
Saadet Partisi olarak, süreci samimi, şeffaf ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yaklaşımla rehabilitasyonu vurgulayan Ergin, “Kürt meselesi, yalnızca güvenlik eksenli politikalarla ele alınamayacak kadar derin ve güncel bir meseledir. Çözüm ancak hak, adalet ve demokratikleşmenin mümkün olması mümkün olabilir” dedi.
Ergin, bugün atılacak olumlu adımın sadece bir bölüm değil, tüm Türkiye’yi doğrudan etkileyeceğini belirterek, toplumsal bütünleşmeyi sağlayacak ve insanların güvenini kazanma adımlarının cesurca atılması sözlerine ekledi.
Ayrıca, silahların susması ve siyasi mücadelenin önünün açılmasının, toplumun tüm kesimleri için önemli bir finansal olduğunu ifade eden Ergin, “Barış sadece bir taraf fedakârlığıyla değil, karşılıklı güveni tesis eden adımlarla mümkün olur. Bu noktada, geçmişteki hatalarıyla yüzleşmesi, hukuksuzlukları giderip, inkar ve asimilasyon politikalarından vazgeçmesi gerekmektedir” dedi.
Ergin, Kürt kimliğini, dili, kültürü ve siyasi temsiliyet hakkının anayasal güvence kapsamında birleştirildiğini, kayyum uygulamalarının sona erdirilmesini ve demokratik seçimin başlangıçtaki engellerin oluşturulduğunu belirtti. Ayrıca, Kürt meselesinin çözümünün yalnızca siyasal reformlarla değil, ekonomik ve sosyal kalkınma hamleleriyle de dağıtılması vurgulanarak, bölgesel odaklı kapsamlı teşvik oranlarının kullanılması, fırsat eşitliğinin sağlanması ve ekonomik yatırım projelerinin hayattaki önemine dikkat çekildi.
Ergin, bu sürecin başarıyla yürütülebilmesi için atılması gereken adımları sıralayarak, ifadelerin özgürlükleri üzerindeki kısıtlamaların, kimlik ve dil haklarının anayasal güvencelerinin verildiğini, yerel yönetimlerde halk iradene saygı duyulmadığını, kayyum uygulamalarına son olarak ve geçmişte yaşanan hukuksuzluklarla yüzleşilmesi gerektiğini söyledi.
“Barış, sadece silahların susması değil; halkın güvendiği, adaletin tesis edildiği, hak ve özgürlüklerin güvenli bir şekilde alındığı bir düzenin inşasıdır. Türkiye bugün tarihi bir eşikte bulunuyor.
Ergin, barışın, kardeşliğin ve toplumsal barışın koşulları için elden gelenlere devam edeceklerini belirtti, tüm tarafların sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet etti.