SAADET PARTİSİ’NDE 15 YILLIK BOZAN DEVRİ BİTTİ

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı’nın 7’nci Olağan Kongresi’ne katıldı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, partisinin Diyarbakır il kongresinde yaptığı konuşmada Kürt Sorunu ile kayyumlara değindi. Karamollaoğlu; “Kürt Meselesi gündemimizde önemli yer tutuyor” dedi.

KATILANLAR

Kongreye Genel Başkan Karamollaoğlu’nun yanı sıra Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, İP İl Başkanı Vejdin Ensarioğlu, Gelecek Partisi İl Başkanı Aydın Altaç, Metina Derneği Başkanı Aydın Pirinççioğlu, eski Ergani Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Ezilenlerin, 20. ve 21. Diyarbakır milletvekili Haşim Haşimi, Kürdistan Sosyalist Partisi Hidayet Fidan, HDP Diyarbakır Eş Başkanı yardımcısı Tarık Yazıgan, Azadi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cemal Satı, Kürdistan Komünist partisi Genel Başkanı Sinan Çiftsüren, AK Parti Diyarbakır il başkan yardımcısı Vahid Güvensen, CHP Diyarbakır il başkan yardımcıları Remzi Sürey ve Şeyhmus Dağhan, Deva Partisi Diyarbakır İl Başkanı Av. Cihan Ülsen, HDP Sur ve Bağlar Eşbaşkanları, HÜDA Partisi Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Akyüz, Servisçiler Odası Başkanı Mahmut Kaya, Diyarbakır tek kadın muhtarı Dilek Demir, 19.20. Dönem Erzurum milletvekili Abdullah Fırat, Eğitim Bir-Sen Başkanı Ramazan Tekdemir, Din Bir-Sen Diyarbakır il başkanı Mevlüt Yıldız ile partililer katıldı.

“KÜRT MESELESİ GÜNDEMİMİZDE”

Ülkenin önemli meselelerinin başında Kürt meselesi geldiğini belirten Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bu meselenin çözümü için öncelikle zihniyet değişikliğine ve adalete ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Bir ülkede bir zihniyet değişikliğinin başlangıcı parti liderlerinin, siyasilerin dillerine hakim olmasından başlar. Siz eğer karşınızdakine hain derseniz bir müzakere ortamı kalmaz. İnsanlar fikirlerinde, düşüncelerinde, inançlarında serbesttir. Bu özgürlükler de adalet ile teminat altına alınır. Bu bizim inancımızın temelidir.” ifadelerini kullandı.

“PARTİ KAPATMALARINA KARŞIYIZ”

HDP’ye yönelik açılan parti kapatma davası ile ilgili de konuşan Karamollaoğlu, “Biz prensip olarak parti kapatılmasına karşısıyız. Parti kapatmalarına en çok maruz kalan Milli Görüş’tür. 4 partimiz çeşitli nedenlerde kapatıldı. Ancak tüm bu kapatmalara rağmen fikir ve temel ilkelerimizde hiçbir değişiklik olmadan yolumuza devam ediyoruz. Bundan dolayı ki siz bir ülkede halkın tercihine itibar etmezseniz ayrımcılığı bilerek veya bilmeyerek körüklersiniz, kamplaştırmayı derinleştirirsiniz” dedi.

“KAYYUMLARLA BİR YERİ 5 YIL BOYUNCA YÖNETEMEZSİNİZ”

Kayyum atamalarına da tepki gösteren Karamollaoğlu, “Bir yerde seçim olacak diyeceksiniz ama o seçimin arkasından hiçbir hukuki dayanak olmadan o seçimi iptal edeceksin ve kayyumlarla yöneteceksin. Eğer o suç varsa seçimi iptal eder yeni seçime gidersin. ‘Ben bir yeri beş yıl kayyumla idare ederim’ diyemezsin. Yanlış yaparsın. Eğer bunu yaparsan o seçimde oy kullananları alenen karşına alır ve sana karşı olan muhalefeti büyütürsün” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ BAŞTAN SONA YENİDEN İMAR EDEBİLECEK BİR SERVET DAĞA VE TAŞA BOMBA OLARAK GİTTİ”

15 yıldır SP Diyarbakır İl Başkanlığı görevini yürüten Fesih Bozan, şu açıklamalarda bulundu; “Bugün, devleti yöneten, siyasi partilerdir. Siyasi partiler, vatandaşa en iyi hizmeti yapmak iddiasıyla kurulur ve siyasi çalışma yaparlar. Devletin idaresini eline alanlardan kimisi, Devletin imkanlarını kendilerine bir ganimet ve fırsat olarak görür, kendisi ve çevresine kullanır, kimisi de, bizim gibileri devletin imkanlarını bir emanet olarak görür ve bu emaneti, sahibi olan halk için kullanır. Saadet Partisi, kutuplaştırıcı değil kucaklayan, ötekileştiren değil birleştiren, kuvveti değil hakkı üstün tutan, siyasi rantı değil halka hizmeti esas alan siyaset anlayışıyla,  adalet, istişare, liyakat, ahlak, şeffaflık ve denetim, plan ve programı, esas alan yönetim anlayışıyla devleti yönetmeye talip siyasi bir partidir. Kürt meselesi, doğudan batıya, kuzeyden güneye, ülkemizdeki herkesi etkileyen, yaklaşık 50 bin insanımızın hayatına mal olan, Türkiye’yi baştan başa, yeniden imar edebilecek bir serveti, dağa ve taşa bomba olarak atan, ülkemizdeki barış ve huzur ortamının önündeki en önemli meseledir. Küresel bir boyut haline gelmiş olan Kürt meselesi, ancak Ankara, Tahran, Bağdat, Erbil ve Şam’ın diyaloğunda, hak ve adalet ekseninde çözüleceğine inanıyorum. Bu diyalog zeminini da, ancak hak ve adaletten yana olan, Saadet Partisinin kadroları öncülük edebilir. Saadet Partisinde, 2007 yılından bu yana onur ve şerefle sürdürdüğüm il başkanlık görevimi, bayrağı yeni başkanımız Abdurrahman Ergin kardeşime gönül rahatlığıyla devrediyorum. Kendisi ve yönetiminin, bu bayrağı daha yüksek noktalara taşıyacağına inanıyorum. Kendisine ve yeni yönetimine şimdiden başarılar diliyorum” dedi.

“DİYARBAKIR DÜNYADIR, UYANIŞTIR, BAHARDIR, UMUTTUR, ALIN TERİDİR”

SP’nin yeni Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin;”Öncelikle il başkanımız, kıymetli büyüğüm, çok değerli ağabeyim Fesih Bozan beyefendiye haktan ve adaletten yana duruşundan, yaptığı tüm çalışmalardan ve gayretlerinden ötürü teşekkürlerimi iletiyorum. Diyarbakır, tarih boyunca farklı dillerin, kültürlerin, inançların ve kimliklerin birlikte yaşadığı bir şehirdir. Diyarbakır; özgürlük ve adalet arayışının, hak mücadelesinin, birlikte yaşam çabasının ve barışın şehridir. Diyarbakır; İyaz bin Ganem’dir, Selahaddin Eyyubi’dir, Şeyh Said’dir, Seyit Rıza’dır. Diyarbakır hem Sezai Karakoç’tur, hem İsmail Beşikçi’dir. Diyarbakır hem Ulu Cami’dir, hem Hançepek’tir. Diyarbakır hem Dört Ayaklı Minare’dir, hem Tahir Elçi’dir. Diyarbakır; alın teridir, berekettir, kardeşliktir, paylaşmaktır. Diyarbakır; bahardır, uyanıştır, diriliştir, umuttur, heyecandır. Diyarbakır; vicdandır, merhamettir, emeğe saygı – hakka hürmettir. Diyarbakır; haksızlıklara, baskılara, inkara, yok sayılmaya direniştir. Böylesi bir şehirde Saadet Partimizin il başkanı olmak, bu göreve layık görülmek benim için bir şereftir, onurdur. Böylesi bir şehirde il başkanı olmak, Diyarbakır’ın tercihleriyle, beklentileriyle, umutlarıyla, acılarıyla ve sevinçleriyle, kalp kalbe omuz omuza olmaktır. Diyarbakır,  Farqin’dir, Pîran’dır, Pasûr’dur, Hezro’dur, Lice’dir, ama; Diyarbakır’ın havasını ciğerlerine çeken herkes bilir ki; Diyarbakır 1.750.000 nüfustan ve 17 ilçeden ibaret değildir. Diyarbakır; hem İran’dır, hem Irak’tır, hem Suriye’dir. Diyarbakır; hem Ege’dir, hem Akdeniz’dir, hem Marmara’dır. Diyarbakır; hem Kudüs’tür, hem İstanbul’dur. Diyarbakır; hem Asya’dır, hem Avrupa’dır. Diyarbakır; bütün trajedilerin ve sevinçlerin, alt-üst oluşların ve toparlanmaların kavşak noktasıdır” diye konuştu.

“SAADET PARTİSİ HERKESİN VE HERŞEYİN HAKKINI KORUR”

Ergin, konuşmasının devamında “Ben ve arkadaşlarım, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, bu bilinçle, Diyarbakır’ımızın tüm ilçelerinde, merkez ve kırsal tüm mahallelerinde, gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağız. Çalmadık kapı, gidilmedik hane, dokunmadık kalp bırakmayacağız. Diyarbakır’daki bütün siyasi partilerle, bütün sivil toplum kuruluşlarıyla, kimseyi ötekileştirmeden, kimseyi dışlamadan, kimseyi yok saymadan hep birlikte, bu kadim şehri daha da güzelleştirmenin gayretinde olacağız. Diyarbakır’ın esnafının, çiftçisinin, köylüsünün, kentlisinin, engellisinin, emeklisinin, KHK’lısının, işçisinin, işsizinin, kadınının, erkeğinin, gencinin, yaşlısının, yerlisinin göçmeninin yanında olacağız. Mezopotamya’nın güneşinin, Dicle’nin suyunun, Sur’un ruhunun yanında olacağız. Diyarbakır’da gençlerimiz işsiz, üreticimiz mağdur, toprağımız mahzun. Emeğimiz hor görülüyor. Ekolojimiz yağma ve talan ediliyor. Bütün bunlar canımızı yakıyor. Ancak, biz biliyoruz ki sandıktan çıkan sonuçların yok sayıldığı bir şehirde tüm Diyarbakırlıların önceliği hukuktur, adalettir.  İnsanların dili, kimliği, kültürü yok sayılıyorsa,  insanlara, yaşadıkları şehrin yönetiminde söz sahibi olmalarına izin verilmiyorsa, insanlar, sevinçlerinde de acılarında da yutkunmak durumunda bırakılıyorsa; hepimize düşen görev hak ve özgürlükler için tüm gücümüzle gayret etmektir. Saadet Partisi, hak ve adaletten yana herkesin partisidir, bütün coğrafyaların partisidir. Kapımızda kilit yoktur, herkese açıktır.Kalbimizde kin ve nefret yoktur, herkese açıktır. Saadet Partisi, sadece insanın değil, toprağın, suyun, havanın da hakkını gözetir. Saadet Partisi Fırat’ın da Dicle’nin de hakkını gözetir. Saadet Partisi, Kaz Dağlarının da Hasankeyf’in de hakkını gözetir. Bu dava hak ve adalet davasıdır; özü budur, eti, kemiği, ruhu bununla yoğrulmuştur” ifadelerini kullandı.

Kongre, delegelerin oy kullanması, partiye yeni katılanlara rozet takılması ve hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.

Kongrede Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı’nı görevini yürüten Fesih Bozan’a, yeni başkan Ergin tarafından yaptığı hizmetlerden dolayı hediye verildi.

HABER: SEYFETTİN EKEN