“ÖZELLEŞTİRİLEN KURUMLAR RANT MERKEZLERİ OLDU”
DEVA Partisi Bağlar ve Kayapınar İlçe Teşkilatları, son zamanlarda vatandaşları mağdur eden DEDAŞ’ın önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı DEVA Partisi İlçe Başkan vekili Ömer Faruk Dönegel okudu.
İktisadi ve sosyal kalkınma açısından enerji, günümüzün öncelikli konuları arasında yer aldığı belirtilen açıklamada nüfus ve sanayileşmeye bağlı olarak tüketim seviyesi gelecekte üst noktalara taşınacak olan enerjinin gündemde kalmayı sürdüreceği vurgulandı.
Yap-işlet-devret mantığı Cumhurbaşkanı Turgut Özal zamanından beri ülkemizde aktif şekilde kullanılan bir ekonomi politikası olduğunu belirten Dönegel, bu sistemin mevcut hükümet tarafından son yıllarda farklı yerlere çekilip rant sağlanan bir sistem haline dönüştüğünü söyledi.
“ENERJİ, ÜLKE EKONOMİSİNİN CAN DAMARIDIR”
Enerji sanayiden tarıma, konutlardan esnafa kadar ülkemizde yaşayan tüm insanların en önemli ihtiyaç malzemesi olduğunu belirten Dönegel; “Dükkânını açan esnaf, tarlasını sulayan çiftçi, fabrikasında üretim yapan iş adamı, o fabrikada çalışan işçinin evinde kullandığı enerji ülke ekonomisinin can damarını oluşturmaktadır. Ancak günümüzde yukarıda sayılan alanlarda enerji maliyetleri öyle yüksek meblağlara ulaşmıştır ki insanlar tarlasını sulayamaz, fabrikasını çalıştıramaz, evinde elektrik kullanamaz hale gelmiştir. Bu girdi maliyetleri yüzünden fabrikalar büyüyememekte, tarım alanları küçülmekte, esnaflar bir bir dükkanlarını kapatmaktadır. Dolayısı ile tüm ülke ekonomisi bu durumdan son derece olumsuz etkilenmektedir” dedi.
“2013’TEN BERİ ENERJİ KURUMLARI ÖZELLEŞTİRİLDİ”
Hükümet politikası gereği Güneydoğu’daki elektrik kurumlarını, yap-işlet devret adı altında 2013’ten bu tarihe kadar özel şirketlerin idare ettiğine değinen Dönegel; “Yap-işlet-devret mantığı Cumhurbaşkanı Turgut Özal zamanından beri ülkemizde aktif şekilde kullanılan bir ekonomi politikasıdır. Fakat mevcut hükümet döneminde farklı yerlere çekilip rant sağlanan bir sistem haline dönüşmüştür. Devlete kazancı olması gereken bu sistemde, kurumlar ihaleyi alıp kar sağlayıp, tekrardan kurumların eksiksiz tam şekilde işletilmesine olanak oluşturup sözleşmeleri bitince devlete kurumu devrederler. Sistemin amaçlarından biri de halka ulaşan hizmetin kesintisizliği ve enflasyon rakamlarını geçmeyecek şekilde zamların oluşturulmasıdır. 1 Temmuz 2021 tarihinde yapılan açıklamada, vergi ve fonlar dâhil yüzde 15 zam yapılacağı söylenmiştir. Bundan sonra da açıklanan herhangi bir zam haberi bulunmamaktadır. Yaptığı görevi yerine getiremeyen iktidar yönetimi, özelleştirmelere de herhangi bir denetim sağlayamadığından, ayrıca bu zamana kadar pozitif ayrımcılık sağlanan özel şirketlerin yaptığı zamlara da herhangi bir ses çıkartamadığı görülmektedir. Özellikle yeni gelen elektrik faturalarına bakıldığında da halkımızda görecektir ki, enflasyonu tutamayan yönetimin, açıkladığı zamların haricinde, özelleştirmelerin de tıpkı bir aracı gibi yüzde 15 üzerine kendi paylarını da ekleyip halka yansıtmaktadırlar” diye konuştu.
“ÇİFTÇİ, ELEKTRİK ZAMLARINDAN DOLAYI ÜRETİM YAPAMIYOR”
Çiftçinin elektrik zamlarından haddinden fazla etkilendiğini aktaran Dönegel; “Bölgemizin en önemli geçim kaynağı olan tarım alanında dişini tırnağına takarak, adeta eli ile kazıyarak çalışan çiftçilerimizin en çok yakındığı girdi maliyetleri arasında yer alan gübre, mazot, zirai ilaç ve tohum gibi kalemlere son yıllarda elektrik maliyeti de çok ağır düzeylerde eklenmiştir. Bu durum cefakär çitçilerimizin ağır bedeller ödemesine sebep olmaktadır. Buradan devlet yöneticilerine sesleniyorum,
-Türkiye Cumhuriyeti sahipsiz değildir, yönetmekte zorluk çekiyorsanız, Dünyada da bilindiği gibi Genel başkanımız ekonominin önde gelen ismi Ali Babacan’dır. Halka bu zulmü yaşatmayın.
-4 kişilik ailenin hesabını simit- ÇAY üzerinden yapanlara, halka yüzde 15 deyip daha fazla yüzdeler ile faturalar yansıtanlara, ülkemizde enflasyon yüzde 14 diyenlere, dere yatağına imar izni verenlere, günlerce yangın söndürmekte güçlük çekenlere,
-Esas olan sizin açıklandığınız zamlar mıdır? Yoksa özelleştirmeleriniz dayattıkları mıdır?
-Enflasyon yüzde 14 ise, yapılan bu elektrik zamlarını nereye eklenmiştir?
-Miting ‘de haykıra haykıra konuşan sizler, seçim zamanında yangında kül bırakmayan sizler. halkın geçimi söz konusu olunca neden asgari ücret zamlarındaki gibi SESSIZ kalıyorsunuz? Ayrıca EPDK yetkililerine sesleniyorum:
-Halkın her defasında gidip faturalarına itiraz mi etmesi gerekiyor? -Elektrik üretiminin tüketim talebini karşılayamadığı ve bu yüzden sürekli elektriğe zam yapıldığı bir ortama sebep oldunuz.
-Küresel ısınma nedeniyle elektrik tüketiminin her sene daha da artacağı göz önüne alındığında elektrik birim fiyatlarını düşürmek üzere elektrik üretimini arttırmak için ne tür tedbirler alacaksınız?
-Bu zamana kadar neden önlem almadınız?” şeklinde konuştu.