Milattan Önceye Dayanan Kök Boya Ve Dek Sanatı Kumaşların Üzerinde Yaşatılıyor
Mardin’de varlığı milattan öncesine dayanan kök boya ve dek sanatı basmakalıplarla kumaşların üzerinde işlenerek can buluyor.
Mardin’in Artuklu ilçesi Medrese Mahallesi’nde bulunan Çok Amaçlı Toplum Merkezi (ÇATOM)’da Mezopotamya Ovası’nda M.Ö. 3500 ve 4000 yıllarına dayanan kök boya kumaşlarda hayat bulmaya devam ediyor. Günümüzdeki modern dövme anlayışından çok farklı olarak geleneksel dövme anlayışı olan dek, bereketi simgeleyen başak motifleri ile artık insanların vücudunda değil, yine kumaşta yaşatılıyor.
ÇATOM’un faaliyetlerinden bahseden Medrese Mahallesi ÇATOM Yöneticisi Dilek Sınavu, “1996 yılından bugüne kadar Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde GAP eylem planı sonucunda ortaya çıkan, aslında çok özel dev gibi toplumun yükseliş merkezine işaret eden kalkınma çalışmaları odaklı bir merkez. Ama bu merkezin çok önemli bir özelliği daha var. ÇATOM, kadınlara aslında hem meslek öğretip hem de yanı sıra istihdam alanına katılıma destek noktasında bir köprü görevi görüyor. Bu yıl dönem içerisinde 20 program tamamlanmış oldu. Bu 20 programın içerisine de kampanya projeleri de almak gerekir” dedi.
Kök boya ile basmakalıp desenlerin yapımı ve dek sanatı ile ilgili bilgi veren Sınavu, “Bunun bir özelliği Mardin’i en doğru şekilde anlatıyor olmasıdır. Mardin tarihi motifleri aslında buraya inove ve modernize edilmiş bir çalışma Artuklu, Selçuklu ve Abbasiler dönemlerine ait motifler ahşap kalıplara alınıyor ve kök boya yardımıyla kumaşa yansıtılıyor. Bir çalışma dek çalışması yörede teyzelerimizde amcalarımızda bol bol gördüğümüz Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ama her bir simgenin bir öyküsünün olduğu dek çalışması yapılıyor. Bu da bir inovasyon çalışması ve kumaşa yansıtılıyor. Bir tane söylemek gerekirse bereket damlası ve biz bunun aslında bölgede bir bereket getirdiğine inanıyoruz. Dek burada da mesela birlik ve beraberliği simgeleyen bir simge bulunmaktadır. Aslında dekte başak simgesi bereketi temsil eder. O yüzden çok yoğun kullanılır. Kök boyanın tarihçesine bakıldığı zaman M.Ö. 3500’lü yıllara dayandığı da görülmektedir. Hem Kurtalan hem de Mezopotamya Ovası’nda” diye konuştu.
Baskı programında gelir getirecek faaliyet dahilinde 20-25 kadının katılım sağladığını kaydeden Sınavu, “Benim saatlerde en tekstili konfeksiyon ve hediyelik eşya bazında kullanılıyor. Aslında burada şunu da söylemekte fayda olacaktır. Teknik atölyeyle de bir fiil işbirliği yapıyoruz. Tek keseler oluşturuluyor ve yine bir inovasyon çalışması olan bir çalışma iğne oyasının iki tane motifi içerisinde konuluyor ve teknik atölyenin misafirlerine hediye ediliyor” şeklinde konuştu.
Öğrencilerin her çeşit faaliyete yatkın olduklarını söyleyen usta öğretici Hamdiye Çoktan, “Öğrencilerim genelde baskı yapıyorlar. Dikiş dikenler, el işi yapanlar var. İğne oyası yapanlar oluyor. Onlarla bir bütün olmuşuz. Hep bir eksikliğimizi tamamlıyoruz birlikte. Bu da büyük bir mutluluk” dedi.