Diyarbakır’da Tarihi Yapıda Su Kuyusu Ve Künkler Bulundu

İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığınca hazırlanan projeyle restore edilerek yakın zamanda vefat eden Diyarbakırlı ünlü şair Sezai Karakoç’un adının verileceği Şehzadeler Konağı’nda çalışmalar devam ediyor.

Tarihi Sur ilçesindeki konakta müze denetiminde ve arkeolog gözetiminde yürütülen çevre düzenleme çalışmalarında su künkleri ve 3 ayrı noktada su kuyusu ile yapıya ait olduğu düşünülen duvar izleri ortaya çıkarıldı. Konağa ait ıslak mekânların izleri ve banyo için su ısıtma ocakları rastlanılan kazıda, özgün halini koruyan tuvalet ve ocak yapısında bulgular da ortaya çıktı.

Şube Müdürü Mimar Sermed Azizoğlu, yapının 1500’lü yıların sonunda yapıldığının tahmin edilip, Osmanlı dönemine denk gelen bir eser olduğunu söyledi. Yapıyı Şeyhoğulları aldıktan sonra isminin Şehzadeler Konağı olarak kaldığını belirten Azizoğlu, “Biz, yapıda yaklaşık bir aydır çalışma başlattık. Restorasyon, kazı ve temizlik çalışmalarımız devam ediyor. Yapı bittiğinde yakın zamanda vefat eden Diyarbakırlı ünlü yazar Sezai Karakoç’un adıyla bir tematik gençlik merkezi olarak işlevlendirilecek. Yapı zaten mimari özellikleri Diyarbakır geleneksel sivil mimarisinden farklı bir konumda. Çalışmalar sırasında farklı izlerle karşılaşacağımızı bekliyorduk. Peyzaj için arka bahçede yaptığımız kazılar neticesinde ıslak hacimlere ait olduğunu düşündüğümüz izlere de rastladık. Künkler bulduk, temiz su akışını sağladığını düşünüyoruz. Tuvalet ve banyoya ait izler bulduk. Muhtemelen banyo yapımında kullanılan suların kazanlarının ocaklarına da rastladık. İç kısımda tezgâh olduğunu düşündüğümüz bazı izlere de rastladık” dedi.

Çalışmaların yaklaşık 300 gün süreceğini ifade eden Azizoğlu, “Yaz ayının sonlarında yapının restorasyonu tamamlanıp hizmete açılacak inşallah. Şu anda ön tarafta da yaptığımız kazılarda özgün döşeme olduğunu düşündüğümüz ve özgün yapının dış duvar izlerine de rastlamaya başladık. Onları da açığa çıkaracağız. Süreç içerisinde nasıl müdahale edeceğimize ilişkin kararlar verdikten sonra çalışmalar kapsamında onların da mutlaka onarımı yapılacaktır” şeklinde konuştu.

16’ncı yüzyıla ait olduğu değerlendirilen kalıntıların gerekli çalışmalar sonrasında sergileneceği kaydedildi.