Dolar 34,5308
Euro 36,1716
Altın 2.971,19
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 9°C
Sal 12°C

“HALKIN EKMEĞİYLE OYNAMAYIN”

İlk şubesini Bağcılar Mahallesi’nde açan, Diyarbakır’da 3 şubesi bulunan ve yaklaşık olarak 3 milyon dolara kurulan Best Fırın, yoğun denetimlerden dolayı iş yapamaz duruma geldi.

“HALKIN EKMEĞİYLE OYNAMAYIN”
REKLAM ALANI
29 Mart 2021 21:14
2.697

Diyarbakır’da fırıncılık sektöründe kurduğu milyon dolarlık işletmelerle adından söz ettiren Best Fırın işletmecisi Veysi Eşer, bugünlerde yapılan denetimlerde sürekli kendi firmasının denetlenmesinin haksızlık olduğunu ve yapılan şikayetlerle iş yapamadığını söyledi.

 

ARA REKLAM ALANI

90 kişilik bir istihdam ekibine sahip olan Best Fırın işletmesi, tüm çalışanlarının sigortalı ve maaşlarını da kesintiye uğramadan işini yapmasına rağmen yoğun denetim altına alınmasından dolayı iş yapamaz duruma geldi.

 

Diyarbakır’da fırıncılık sektöründe bir ilk olan best fırın daha önce kaçak elektrik ve sigortalı işçi çalışmanın da sıkıntı yaşayan fırıncılar sektöründe büyük bir ilke imza attı.

 

 

“HEDEF GÖSTERİLEREK SÜREKLİ DENETLENİYORUZ”

 

Fırıncılık anlamında ekmek üretimini daha hijyenik koşullarda sağlanabilmesi, daha ucuza mal edilebilmesi için sektörde öncülük yapan Best Fırın İşletmecisi Veysi Eşer; “Firmalar bizim hijyenik üretim prensiplerimize ve müşteri kalite standartlarına ulaşmak için çaba göstermeye çalışıyorlar. Yasaların bize emrettiği şekilde iş yerlerimizi ruhsatlandırdık. Ekmek üretimi ile ilgili işyeri açma ruhsatına sahip Diyarbakır’da son 10 yılda açılmış iki firmanın ikisi de bize ait. Yani iş yeri açma ruhsatına sahip tek firma biziz. Diyarbakır’da fırın sektöründe ruhsat sahibi olan firma sayısı yüzde 5. Kayapınar’da tek ruhsatlı fırın bizim işletmemiz. Ruhsat alabilmek için bazı önemli kriterlere sahip olmak lazım. Bu da maliyet gerektirir Biz bu maliyetleri karşılayarak bu işletmelere bu yatırımı yaptık. İş yeri açma ruhsatına sahip tek firma biz olunca bütün denetlemelerde sadece benim işletmem denetlenmeye başlandı. Fırın sektöründe ruhsatsız fırınlar tarafından şikayet söz konusu olunca sadece benim işletmem hedef gösterilmeye başlandı. Çünkü biz hijyen, ürün kalitesi ve müşteri memnuniyeti anlamında çıtayı yükselttiğimiz ve Diyarbakır’da en ucuz ekmeği satan fırın olduğumuz için müşteri memnuniyeti bizim için en önemli konudur. Böyle olunca da rakiplerimiz bizi hedef göstermeye başladı. İl tarım müdürlükleri, ilçe tarım müdürlükleri, ilçe belediyeleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, valilik ile bağlı olduğu çevre ve sağlık bilimleri ve en sonunda bu kervana katılan Ticaret İl Müdürlüğü sürekli bizi denetlemeye geliyor. Devamlı bir denetleme, devamlı bir kontrol mekanizması içerisinde tutuyorlar. Biz denetlenmekten gocunmuyoruz. Ancak bizi haftanın her günü denetleyen kurumlar bir şekilde yanı başımızda bizden daha çok yüksek ciro yapan gözde yerlerde çalışan ruhsatsız hiçbir belgesi olmayan işletmelere denetim yapma gereği duymuyorlar. Bunlar sadece Best Fırın ne yapıyor diye gelip bakmak, Best Fırını kontrol altında tutalım derdindeler. Herkesin dilinde bizim işletme var. Biz bundan gocunmuyoruz ama bize yapılan uygulamaların, denetimlerin diğer ruhsatsız işletmelere de yapılmasını istiyoruz” dedi.

 

 

“EKMEĞİ VATANDAŞA DAHA UCUZA SATMAMIZ MÜMKÜNDÜR”

 

Kapasitesinin yüzde 100’ünü kullandığı takdirde ekmeği vatandaşa daha ucuza satabilmenin mümkün olduğunu belirten Eşer; “Ruhsatsız işletmeler, bugün halkın yüksek maliyetle ekmek tüketmesine sebep olmaktadır. Bu hem teknik olarak hem de maliyet hesaplamalarıyla ortaya konulabilir.  Biz işletmelerimizi kurarken ruhsatlı fırın anlamında belirli bir kapasiteye göre kuruyoruz. Örneğin bir işletmem günde 5 bin pide ekmek dediğimiz açık ekmek üretme kapasitesine sahiptir. Ancak şu anda bana yakın mesafede bulunan yaklaşık 20 tane ruhsatsız fırın nedeniyle ben kapasitemin sadece yüzde16’sını kullanabiliyorum. Ben yüzde 20 kapasiteyle bine yakın ekmek üretirken, aynı elektrik, aynı doğalgaz, aynı odun, aynı hijyen koşulları ve aynı işçilik maliyeti ile 5 bin ekmek üreteceğim yerde günde 1000 tane ekmek üretince ekmek başına düşen birim maliyeti çok yükseliyor. Benimle beraber diğer ruhsatsız fırınlarda aynı durumu yaşıyor. Ruhsatsız fırınlarda harcanan yakıt, enerji, odun, işçilik maliyeti, elektrik ve su giderlerini azaltarak bu ekmekleri kendi fırınlarımızda üreterek mevcut istenen ekmek zammını uygulamadan yarı fiyatına vatandaşa ekmek satabiliriz. Bugün düşük kapasiteyle yaptığımız üretimle 400 gram pideyi 1 lira 75 kuruşa satabiliyoruz ve çok iyi para kazanıyoruz. Ruhsatsız fırınlar gerekli denetlemeler ile engellendiği takdirde halkın ekmeği en az yüzde 50 daha ucuza tüketebileceği maliyet hesaplarıyla net ortaya konulabiliyor. Ancak birileri halkın ucuz ekmek tüketmesini istemediği için ruhsatsız fırınlara bir şekilde izin veriliyor. Milli servet olan odun, doğalgaz, elektrik vb. ekmekte ciddi maliyet yaratan faktörler her fırın için ayrı ayrı hesaplanmaktadır. Ve düşük kapasiteler nedeniyle de ekmeğin birim maliyeti yükselmektedir. Ruhsatsız fırınların açılması engellenmediği takdirde un fiyatlarına zam gelmese bile fırıncılar 3 ayda 1 ekmek zammı istemeye devam edecekler. Biz fırın işletmeleri olarak çok iyi para kazanıyoruz. Ve halka da yüzde 40 ile 50 oranında ekmeği indirimli satabileceğimizi matematiksel olarak ortaya koyabilirim. Esnaf ve sanatkar odaları, fırıncılar odası da bunu çok kolay hesap edebilir. Ama her nedense ruhsatsız fırınlarla ilgili bir çalışma yapılmadığı gibi belediyeler de buna müdahale etmiyorlar. böyle bir denetim olmayınca da özellikle pandemi döneminde insanların ekmeğe muhtaç oldukları bir dönemde halkımız ekmeği iki katına satın almak zorunda kalıyor. Biz Best Fırını olarak bütün kurumlara bu durumu yazılı ve sözlü olarak iletiyoruz. Ve ekmek fiyatımızı da mevcut durumun yarısında tutmaya devam ediyoruz ve gelecek ekmek zammını da uygulamayacağız” diye konuştu.

 

 

“DİYARBAKIR’DA KAPASİTENİN 10 KATI FIRIN BULUNUYOR”

 

Diyarbakır’da ekmeğin sürekli zamlı bir şekilde tüketilmesinin nedenini açıklayan Eşer; “Biz Diyarbakır’ın ekmek ihtiyacının 10 katı kapasitede fırına sahibiz. Diyarbakır’da ruhsatlı ve ruhsatsız çok sayıda fırın var. Ruhsatsız fırınlar olmasa inanın orada istihdam edilen insanları da ruhsatlı fırınlarda istihdam edebiliriz. Ruhsatsız fırınlar engellenmediği için de mevcut fırınlar kapasitenin yüzde 90 üstünde üretim yapıyor” şeklinde konuştu.

 

“İSRAFA NEDEN OLAN ULUSAL MARKETLER DENETLENSİN”

 

Fırıncıların maliyetini çıkaramayıp zarar ettikleri için iki yola başvurduğunu aktaran Eşer; “Bunlardan birincisi DESOB’a gidip bize zam verin diyorlar. İkincisi de ulusal market tuzağına düşüyorlar. Vatandaşın 3 buçuk liraya aldığı ekmeği fırıncılar ulusal marketlere 1 lira 75 kuruştan satıyorlar. Bunu halk bilmez ama faturalarda mevcuttur. Ulusal marketler yarı fiyatına o ekmeği alır, üstüne iade şartını da koyar. Yani vatandaş 1 lira 75 kuruşa ekmek alabilecekken iki buçuk ile üç buçuk TL arası alıyorlar. Ulusal marketlerde ekmekler fazla kaldığı için geri iade etme sırasında hem nakliye, hem iade hem de araç masrafları da üzerine eklenince fırıncılar zarar ediyorlar. Diyarbakır’da şu anda satılan ekmeğin yüzde 40’ı ulusal marketlerde satılıyor ve Diyarbakır’da satılan ekmeklerin yüzde onu ulusal marketlerde bayat ekmek konumuna düşüyor ve çöpe atılıyor. Ulusal marketler hem ciddi bir israf hem de ciddi bir maliyete sebep oluyorlar. Devletimizin kurumları isterse ulusal marketlerde ekmeğin satışını kontrol altına alarak, ruhsatsız fırınların varlığını azaltarak veya yeni ruhsatsız fırınların açılmasını engelleyerek ekmeği vatandaşa daha ucuza ulaştırabilir. Ayrıca fırınlardaki ekmek çok daha hijyenik ve sağlıklı ekmek oluyor. Halkın ekmeği ile oynamayalım” ifadelerini kullandı.

 

“FIRINCILIK SEKTÖRÜNDE İSTİHDAMA KATKIMIZ YÜKSEK”

 

Ruhsatsız fırınların denetim altına alınması gerektiğini vurgulayan Eşer; “Diyarbakır’da fırın sektöründe en büyük maliyetle girişimde bulunarak en fazla istihdama katkıda bulunan işletme biziz. Bu yükün altına da ilk biz girmeyi teklif ediyoruz. Diyoruz ki ruhsatsız fırınları kontrol altına alın. Ulusal marketlerin ekmeği ziyan etmesine, bizim onlara ekmek taşıyarak ikinci bir nakliye masrafı çıkarmamıza sebep olanları engelleyin. Biz ekmeği halka yarı fiyatına satalım. Diyarbakır Valiliği, kendi yönetimindeki kurumlarla birlikte hareket ederek bunu çok iyi ve kolay bir şekilde sağlayabilir. Yasalar uygulandığı takdirde vatandaşlarımız daha ucuza ekmek tüketebilir. Diyarbakır halkının ekmeği ile oynayanlar istihdam sağlıyoruz diyerek kendilerini savunabilirler ama asla öyle bir şey yok. Çünkü ruhsatsız fırınlarda çalışan tüm arkadaşlar ruhsatlı fırınlarda istihdam edilebilirler” dedi.

 

 

“4 BÜYÜK MAYA FİRMASI 3 AYDIR BANA MAYA SATMIYOR”

 

5 yıllık serüven de birçok problemle karşı karşıya kaldığını anlatan Best Fırın işletmecisi Eşer; “Geçen ay maya alırken bir durumla karşılaştım. Ben İstanbul’dan buraya mayanın 24 kilogram ağırlığında olan kolisini 87 liraya mal ederken Diyarbakır’daki mayacılar bana 120 liraya satmaya çalıştılar. Ben onlardan maya satın almayınca da Diyarbakır’daki 4 maya bayisi bana maya satmayı yasakladı. Bana Diyarbakır’da şu anda maya satılmıyor. Diyarbakır’ın en büyük fırın işletmecisine 4 büyük maya firması maya satmıyor. Bu 4 firma fırıncılar odası başkanı kontrolünde bizim işletmemize maya satmama kararı aldılar. Sebebi de benim İstanbul’dan daha ucuza maya getiriyor olmam. Ve İstanbul’dan getirdiğim maya %30 daha ucuza geliyor. Türkiye’nin 4 büyük maya firması bana Diyarbakır’da 3 aydır maya satmıyorlar. Bu 4 firmanın bölge müdürleri ve distribütörleri ortak kararla fırıncılar odası kontrolünde yaptıkları toplantıyla vatandaşa ekmeği ucuza satan işletmemize maya satmıyor. Burada amaç üretimini durdurmak ama ne yaparsa yapsınlar ben daha ucuza İstanbul’dan maya getirerek yine vatandaşa daha ucuza ekmek satacağım. Diyarbakır’daki tüm ruhsatsız fırınlar o maya firmalarından 120 liraya almak zorundadır ama biz almıyoruz. İşte bu yüzden ekmeği daha ucuza mal ediyoruz” şeklinde konuştu.

 

“BANA UN SATMAMAK İÇİN SORUN ÇIKARIYORLAR”

 

İşletmesine çıkarılan zorluklardan birinin de un fabrikaları olduğunu söyleyen Eşer; “Benim işletmeme kurulan kumpaslardan birinden daha bahsetmek gerekirse ekmeği ucuza satmam nedeniyle peşin parayla çalıştığım un fabrikalarıdır. Ruhsatsız fırın sahipleri, un fabrikalarını arayarak Best fırına vadeli un satışı yapmayın. Çünkü ekmeği ucuza satıyor, hatta gerekirse parasıyla da satmayın deniliyor. Un fabrikalarının bazıları da beni arayarak ucuza ekmek sattığım için sana un satmayacağız diyorlar. Çünkü üzerimizde baskı var, sana un satmamız istenmiyor dediler. Bizim ekmeği ucuza mal edip satıyor olmamız sektörde ciddi bir probleme neden oluyor. Hemen hemen günde 3 tane ruhsatsız fırın sahibi beni arayarak ekmeğe zam yapmam için baskı kurarlar. Ama ben hepsine hayır diyorum. Kesinlikle biz maliyetlerimizi biliyoruz. Biz bu fiyata para kazanıyoruz ve bu yoldan da dönmeyiz diyoruz. Şu an bile her gün aranıyorum, baskı altındayım. Ben devlet yetkililerinden, kamu kurumlarımız dan konuya dahil olmalarını, beni de dinlemelerini istiyorum” diyerek sözlerini bitirdi.

 

ÖZEL HABER: SEYFETTİN EKEN

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.