AK Parti Bölgedeki Oylarının Yüzde 35’ini Kaybetti,
AK Parti’nin bölgedeki oy kaybını değerlendiren Rawest Araştırma Direktörü Roj Esir Girasun, iktidar partisinin bölgede kaybettiği oyların birinci adresinin CHP olduğunu söyledi.
Girasun, “AK Parti bugün itibariyle 2018 seçimlerinde kendisine oy veren seçmenlerin yaklaşık yüzde 35’inin oyunu kaybetmiş durumda” dedi.
Rawest Araştırma Direktörü Roj Esir Girasun, Haziran 2022’de Diyarbakır, Van, Urfa ve Mardin illerinde yaptıkları saha çalışmasında bölgedeki seçmenlerin oy davranışlarında ortaya çıkan değişim üzerine Sur Ajans’a değerlendirmelerde bulundu.
Rawest Araştırma, Haziran 2022’de Diyarbakır, Urfa, Mardin ve Van illerinde yürüttüğü saha araştırmasının sonuçlarını yayınladı. Ankette katılımcılara ‘Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?’ sorusu soruldu. Bölgede AK Parti oylarında büyük bir düşüş yaşanırken, CHP oylarında ise önemli bir değişim görüldü. Anket sonucuna göre AK Parti’nin oy oranı yüzde 23,8 olarak ölçüldü. Anket şirketinin karşılaştırmalı anket sonucuna göre 2018 seçimleri göz önünde bulundurulduğunda AK Parti yüzde 11 oranında oy kaybı yaşadı. HDP’nin oy oranı ise yüzde 51,3 olarak ölçüldü. 2018 Haziran’da HDP’nin oyu yüzde 52,4 idi. Ankette CHP’ye oy vereceğim diyenlerin oranı da yüzde 2,7’den, 9,8’e yükseldi. MHP’nin 2018 karşılaştırılmalı seçim sonuçlarına göre oyu yüzde 4,3’ten yüzde 1,9’a düştü. Ankete göre, İYİ Parti’nin oy oranı ise 1,8’den, 2,1’e yükseliyor. Saadet Partisi’nin oyu da ankete göre yüzde 1,0 olarak ölçüldü. Saadet Partisinin 2018 oyu yüzde 1,2 idi. Ankete göre Gelecek Partisinin oy oranı ise yüzde 2,6 olarak ölçüldü. Ankette Deva Partisinin oy oranı ise yüzde 4,7.
‘AK PARTİ’NİN KAYBETTİĞİ OYLAR CHP, DEVA VE GELECEK PARTİSİ’NE GİDİYOR’
AK Partinin bölgedeki seçmen kitlesinde bir çözülmenin yaşandığına işaret eden Girasun, iktidar partisinin yaşadığı yüzde 11’lik oy kaybının dağıldığı partilere ilişkin şunları söyledi: “AK Parti’den giden oylar Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzere DEVA ve Gelecek partilerine dağılıyor. Bu 4 partinin bölgedeki, varlığı, ortaya çıkış ve yükselişi AK Partiden kopan oyların dağılması üzerine kurulu. AK Partiden giden oyların özellikle yoğunlaştığı bir parti yok. Ama daha çok CHP ve DEVA’ya gidiyor. Yani, bu oylar Cumhuriyet Halk Partisi ve DEVA Partisine akıyor.”
‘AK PARTİ BÖLGEDEKİ SEÇMENLERİNİN YAKLAŞIK YÜZDE 35’İNİ KAYBETMİŞ DURUMDA’
AK Partinin bölgenin 4 ilinde yaşadığı yüzde 11’lik oy kaybını değerlendiren Girasun, şunları söyledi: “Bu yüzde 11’LİK oy kaybı AK Partinin son çeçimde aldığı oyların yüzde 30’unu kaybettiğini gösteriyor. Yani AK Partiye son seçimde oy vermiş her 100 kişiden 30’u ve belki daha fazlası ki, AK Partinin bugün aldığı oyun bir kısmı yeni genç seçmenlerden de oluştuğu için AK Parti bugün itibariyle 2018 seçimlerinde kendisine oy veren seçmenlerin yaklaşık yüzde 35’inin oyunu kaybetmiş durumda. Bu da AK Partide ciddi bir düşüş olduğunu gösteriyor. Bu oy kayıplarını yakın zamanda telafi etmesinin yollarının da zor olduğunu gösteriyor.
‘AK PARTİ’NİN KAYBETTİĞİ OYLARIN BİRİNCİ ADRESİ CHP’
Girasun, CHP’nin bölgedeki yükselişi üzerine de şunları söyledi: “AK Partiden CHP’ye bir oy gidiyor. AK Partinin kaybettiği oyların birinci adresi CHP, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) değil. AK Partiden kopan oyların en çoğu DEVA ve CHP ama bu oyların ilk adresi CHP. CHP’deki oyların artışı birincisi yeni seçmenlerden bir akış olması, ikicisi geçmiş seçimlerde oy kullanmayanlardan ve geçmiş seçimlerde AK Partiye oy vermiş seçmenlerden kaynaklanıyor. Bu oy artışında çok farklı sebepler sıralanabilir. Buna Cumhuriyet Halk Partisinin politika değişikliği, farklı seçmen kümeleriyle ilişki kurmaya çalışması, AK Parti İle HDP arasındaki gerilimin artması, AK Partinin Cumhur İttifakı’yla beraber kimlik baskısı, Kürt meselesine bakışının sertleşmesi gibi noktalar eklemlenebilir. Ama buradaki önemli nedenlerden biri Cumhuriyet Halk Partisinin muhalefetin genel toplamı içerisindeki güçlü iktidar alternatifi olarak görülmesi de yatıyor.
‘HÜDAPAR BÖLGEDE BİR SİYASİ PARTİ OLARAK ÇOK VARLIK GÖSTERMİYOR’
Rawest’in saha araştırmasında HÜDAPAR’ın durumuna ilişkin olarak da Girasun, şöyle konuştu: “HÜDAPAR’ın bölgedeki oylarında ciddi bir düşüş ya da yükseliş yok. HÜDAPAR 2015 7 Haziran seçimlerinden bu yana bölgede bir siyasi parti olarak çok varlık göstermiyor. Seçimlere katılma konusunda da çok istekli değil. 16 Nisan 2017 referandumunda EVET kampanyasını desteklemişti. 2015 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’yi desteklemişti. 24 Haziran 2018 seçimlerinde kendi adayları ve partiyle girmekle beraber Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini ifade etmişti. Son yerel seçimlerde de yine AK Partiye bir destek çağrısında bulunmuştu. Şimdi bütün bu durumlar HÜDAPAR seçmeninin aslında AK Parti içerisinde kendisini daha çok gösterdiğini ortaya koyuyor. Bu yüzden HÜDAPAR oylarında bir düşüş görülüyor. Ama bu düşüş bir oy kaybından ziyade AK Parti ile görünmeyi bize gösteriyor.
‘MHP’DEKİ BU OY KAYBI DA DİĞER SİYASİ PARTİLERE DAĞILMIŞ DURUMDA’
Girasun, MHP’nin bölgedeki durumuna ilişkin olarak ise şunları ifade etti: “MHP’nin oylarında çok ciddi bir düşüş ya da yükseliş diye tabir edebileceğimiz bir durum yok. MHP oylarının yarısını kaybetmiş gibi gözüküyor ama zaten aldığı oy çok yüksek değil. Aldığı oyların önemli bir kısmı Urfa’daki, Mardin’deki Arap seçmenler. Buradaki oy kayı da yaklaşık 2 puan. MHP’deki bu oy kaybı da diğer siyasi partilere dağılmış durumda.
BÖLGEDE YENİ DENGELER OLUŞUYOR
HDP’nin oylarında belirgin bir değişiklik olmaması ve AK Partinin kaybettiği oyların HDP’ye neden yansımadığı üzerine de Girasun, şunları söyledi: “Bölgede siyaseti domine eden iki güç eskiden HDP ve AK Partiydi ama artık böyle değil. Şimdi yeni siyasi partiler bölgede varlık göstermeye başladı. DEVA Partisi, Gelecek Partisi, CHP gibi. Bu da AK Partiden kopan oyların sadece HDP’ye gitmesine ya da HDP’den kopan oyların AK Partiye kaymasını artık engelliyor. Çünkü artık başka alternatifler var. Bunun yanında HDP’nin oylarını koruması bir başarı olarak da görülebilir. Öte taraftan da HDP’nin bugünkü koşullarda ciddi bir iktidar alternatifi olma umudu yok. HDP’nin seçmenleri aslında biraz da inadına HDP’de duruyor. Bu da bir siyasi partinin çok da büyümesi için yeterli olmuyor. Öte taraftan da HDP’nin son dönemde barajın yüzde 7’ye düşmesiyle beraber, kendisine baraj kaygısıyla oy veren stratejik seçmenin de bir miktar geri çekildiğini görüyoruz.
‘İYİ PARTİ ve SAADET OYLARINDA KÜÇÜK KIPIRDANMALAR VAR’
İYİ Parti ve Saadet oyları üzerine de Girasun, “Zaten bu 2 partinin bölgede çok ciddi varlığı ve ağırlığı yoktu. Şimdi küçük kıpırdanmalar olabilir ama bu ciddi bir eleştiriye ya da analize doğrusu muhtaç değil” dedi.
‘AK PARTİ ÇÖZÜLÜYOR’
AK Partideki oy kaybının bir çözülmeye işaret edip etmediğine ilişkin olarak da Girasun şunları söyledi: “Bir çözülmeyi gösteriyor ama bu böyle devam eder mi bilemiyorum. Bu her şeyden önce AK Partinin izleyeceği politikalara bağlı. Kamuoyu araştırmacıları en nihayetinde bugünün fotoğrafını çekiyor. Yarın da başka bir fotoğraf çekebiliriz ve başka bir tablo ortaya çıkabilir. Ama siyaset iradi bir iş ve rakamları değiştirmeye muktedir bir alan. Eğer AK Parti yanlışlarını görüyorsa ve başka adımlar atacaksa; Kürt meselesinde olabilir, MHP ile olan ittifakında olabilir ya da kaybettiği seçmenleri toplamak için olabilir, ya da ekonomik refahı arttırma üzerine olabilir. Bu tür adımlar kaybedilen oyları durdurabilir. Ama bugünkü tabloda gördüğümüz AK Partinin buna dair bir niyetinin de pek olmadığıdır. Bu durumda da AK Parti oylarındaki kayıp artabilir. Ama çözülmede bir nevi sınıra da gelmiş olabilir ve bunu da zaman içinde göreceğiz.
KÜRT SEÇMENLERİN OY DAVRANIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Bölgedeki oy değişiminde hangi faktörlerin etkili olduğu konusunda da Girasun şu değerlendirmede bulundu: “Kürt meselesi zaten ortada duruyor. Türkiye’de özellikle kimlik meselesi oy verme davranışlarını etkileyen en belirleyici etkenlerden birisi. Ama tek başına kimlik ya da tek başına ekonomi vs. bir oy verme davranışını etkilemiyor. Bunların hepsi beraber bir şeyi etkiliyor. Örneğin ekonomik refah hali ortadan kalıyor ve insanlar Kürt meselesinde AK Partinin güvenlikçi politikalarını, yanlış politikalarını daha görünür bir şekilde algılıyorlar. Ya da örneğin ekonomik refah hali Kürt kimliğine dair baskıları vs. daha görünmez kılabiliyor. Veya Kürt meselesine dair atılan bazı adımlar ekonomideki bozukluğu bir tarafa atıp seçenlerin başka bir siyasal pozisyona yönelmelerine sebep olabiliyor. Bunlar komplike meseleler. Ama bölgede muhafazakarlığı baskın olan Kürt seçmenler var. Kürt kimliği baskın olan seçmenler var. Daha çok ekonomi eksenli oy veren Kürt seçmenler var. Ama en nihayetinde bu durum belli alanlarda baskınlıklarını gösteriyor. Bu herhangi bir şeyden vazgeçtiklerini göstermiyor. Kürt kimliği baskın olan ve bunun üzerinden oy veren seçmenler için muhakkak muhafazakar kimlikleri kıymetsizdir anlamına gelmiyor. Ya da ekonomi onlar için önemli değildir anlamına gelmiyor. Bunların her biri dönem içerisinde karar güçlerini farklı şekilde ortaya çıkarıyor. Seçime giderken bu karar gücü meselesini, seçime giderken oy verme davranışını o dönemin koşulları etkiliyor. Seçmen Kürt kimliğine dair bir saldırı görüyorsa bazen muhafazakarlığını, ekonomiyi biraz daha arka plana bırakabiliyor. Ve Kürt kimliği üzerinden bir oy verme davranışı sergiliyor. Ya da muhafazakarlığına dönük bir saldırı görüyorsa ekonomiyi geri plana çekip bunun üzerinden oy veriyor. Ya da ekonomi iyi gittiğinde kimliğini korumak üzerinden bir oy davranışına gidebiliyor. Tabii bütün seçmenler gibi Kürt seçmenler de homojen, yekpare bir küme değil. Araştırma, istatistik dediğimiz şey de zaten bunu ortaya çıkarmak için var.”
AK PARTİ ÇÖZÜLÜYOR, CHP YÜKSELİYOR, HDP SEÇMENİNİ KORUYOR
Araştırmanın en önemli çıktısına ilişkin de Girasun, “CHP’nin bölgedeki yükselişi, AK Partinin oy kaybı ve HDP’nin de oylarını korumasıdır” diye belirtti.
Kaynak: SURAJANS