Dolar 38,0892
Euro 43,4869
Altın 4.074,42
BİST 9.317,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Diyarbakır 23°C
Parçalı Bulutlu
Diyarbakır
23°C
Parçalı Bulutlu
Cum 24°C
Cts 26°C
Paz 27°C
Pts 27°C

Trafikte Yaşam Hakkı

Avukat, Tiyatro oyuncusu, Freelance, Storytelling Expert,
16 Nisan 2025 18:40

Her geçen yıl artan araç sayısı, yetersiz altyapı, denetimsizlik ve sürücülerin bilinçsizliği… Türkiye’de bu tablo, artık yalnızca trafikle ilgili bir mesele değil; adliye salonlarına taşınan, ceza dosyalarına konu olan, bazen de telafisi mümkün olmayan can kayıplarına dönüşen bir gerçekliğe evrildi.

Ceza hukukçusu olarak aldığım “Taksirle Ölüme Neden Olma” dosyasında fark ediyorum ki, trafik kazaları artık yalnızca bireysel ihmalin sonucu değil. Türkiye’nin şehir planlamasından, kamu denetimine, eğitim sisteminden yargı uygulamalarına kadar uzanan bir zincirin en zayıf halkasında kopan bir çığlık gibi…

DENETİM EKSİKLİĞİ VE CEZASIZLIK ALGISI

Geceleri yarış pistine dönen sokaklar, ehliyetsiz genç sürücüler, alkollü araç kullananların “nasıl olsa yırtarız” rahatlığı… Denetim mekanizmaları yok denecek kadar zayıf olduğu sürece, ölümle sonuçlanan her kaza sadece teknik bir ihlal olarak değil, kamu otoritesinin zaafı olarak da okunur.

EĞİTİM VE TOPLUMSAL BİLİNÇ SORUNU

Korna, Türkiye trafiğinde iletişim aracı olmaktan çıkıp bir tehdit aracına dönüşmüş durumda. Yayaya yol vermek bir nezaket değil, lüks olarak görülüyor. Sürücüler yalnızca haklarını biliyor, sorumluluklarını değil. Bu anlayışla yürüyen bir trafikte, ne kural ne de kanun hayat kurtarabilir.

YAŞAM HAKKI: ANAYASA’DAN DOSYA KAPAĞINA

Anayasa’nın 17. maddesi, yaşam hakkını en temel hak olarak düzenler. Ancak bu hak yalnızca “öldürülmeme” güvencesi değildir. Yaşam hakkı; güvende yürüme, can tehlikesi taşımadan seyahat etme, çocuğunu okula bırakırken hayatta kalabilme hakkıdır. Bu hak sadece bireye karşı değil, devlete, topluma ve her birimize karşı yüklenen bir sorumluluktur.

Bu yüzden bir trafik kazasında ölen kişi yalnızca “taksirle” ölmemiştir. Planlanmayan bir kavşak, denetlenmeyen bir yol, öğretilmeyen bir kural, kaldırılmayan bir tehlike varsa; orada ihlal edilen sadece kurallar değil, doğrudan yaşam hakkıdır.

YAŞAM HAKKI VE TOPLUMSAL SORUMLULUK

Yollar dolarken vicdanlarımız boşalmasın. Türkiye’de her gün trafiğe çıkan her birey, aslında başka birinin yaşam hakkının sorumluluğunu da üstlenmiş olur. Yargı, denetim, eğitim ve yerel yönetimler bu hakkın koruyucusu; vatandaş ise onun taşıyıcısıdır.

Yaşam hakkı, yalnızca yaşamak değil; güvenle yaşamak, yaşarken tehdit edilmemek, bir başkasının ihmaliyle ölmemektir. Ve bu hakkın korunması için artık sadece kuralları değil, kültürü de değiştirmemiz gerekiyor.

 

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
11 Nisan 2025 19:22
YORUMLAR

  1. Aziz dedi ki:

    Güzel bir yazı. Tebrikler