“Herkesin Güven Duyduğu Huzurlu Türkiye’yi Yeniden İnşa Edeceğiz”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, gündeme ilişkin Sonhaberlerim.com haber sitesine özel açıklamalarda bulundu.
(ÖZEL HABER SEYFETTİN EKEN)
Gündeme ilişkin sorularımıza cevap veren Ağbaba, CHP’nin geçmiş yıllarda bölgeyle bağlarında kopukluklar olduğunu ama son yıllarda yapılan çalışmalarla CHP’ye olan ilginin arttığını, kitleler halinde katılımlar olduğunu ve artık bölgedeki insanların özellikle dindar kesimin de benimsemeye başladığı bir parti olmaya başladığını söyledi.
Diyarbakır’da CHP için olumlu yönde değişimler olduğunu belirten Ağbaba; “Tabii Diyarbakır’da bir değişim var. Onu işaretlerini geçtiğimiz yıl da almıştık. Bu yıl Genel Başkanımız geldiğinde büyük bir coşkuyla karşılamıştık. Diyarbakır’dan olumlu tepkiler almıştık. Bugün de Diyarbakır’a her geldiğimizde gittiğimiz yerlerde, bölge köylerinde katılımla binlerce kişi partimize katılıyor. Bu da önemli bir şey. Bizim de bölgeye olan ilgimiz, alakamız, devam ediyor. Diyarbakırlılardan gelen ilgiye biz memnunuz. Önemli değişim görüyoruz. Yani CHP’nin Diyarbakır’da durumu gayet iyi gözüküyor. Diyarbakır’ın bu dönemde demokrasiden yana tek adamlığa karşı demokrasiden yana olduğu almış olduğu tavır çok önemli. Biz de burada kendi partimiz adına çok umutluyuz” dedi.
“BÖLGEDEKİ ÇALIŞMALARIMIZA YOĞUNLUK VERDİK”
Geçmiş yıllara nazaran CHP olarak bölgede çalışmalara ağırlık verdiğine değinen Ağbaba; “Bölgeye özel bir masa da kuruldu biliyorsunuz. Arkadaşlarımız çalışıyor. Örgütümüz çalışıyor. Sık sık ziyaretlerini duyuyorum. Bunlar devamlı olacak. Genel başkanımız olsun, bizler olsun, milletvekilleri grubu olsun sürekli bölgeye ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Diyarbakır gayet iyi gözüküyor. Diyarbakır Türkiye’de aslında görmeyenler için görülmesi gereken de bir yer. Hem sosyal anlamda hem kültürel anlamda bu bölgenin en önemli yeridir” diye konuştu.
“DİNDAR KESİM CHP’Yİ BENİMSEMEYE BAŞLADI”
Eskiden dindar kesim CHP’den çekindiği için CHP’ye oy vermediğini ama son zamanlarda bu algının ister istemez kırıldığının görüldüğünü aktaran Ağbaba; “Tabii karşımızda yıllardan beri dini sömürerek oy alan, büyüyen bir siyaset var. O da bu toplumu gererek, toplumu bölerek insanların dinini sömürerek bir siyaset yapıyor. Ama şimdi görülüyor ki bunların hepsinin yalan olduğu gözüküyor. 20 yılın sonunda geldiğimiz bu noktada yolsuzlukların arttığı, fuhuşun arttığı, uyuşturucunun arttığı, kayırmanın arttığı, adaletin devletin bütün kurumlarında yok edildiği bir dönemi yaşıyoruz. Bunu muhafazakârlar da görüyor. Muhafazakârlar da hissediyor yoksulluğu. Muhafazakârlar da görüyor Türkiye’de olan biteni. Bizim açımızdan böyle bir problemin geçmişe göre çok daha azaldığını söyleyebiliriz. Bir de bağ kurduk. Artık insanların giyimi, kuşamı, inancı kendine. Biz herkesin inancını kendi şerefi olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.
“ÜLKE OLARAK DERİN BİR YOKSULLUK YAŞIYORUZ”
Yıllardır siyaset yaptığını ve daha önceki hükümetleri de gördüğünü açıklayan Ağbaba; “Her zaman böyle ekonomik krizlerde tencere iktidarı götürüyor. Bu sefer de vatandaş artık evinde pişirecek yemek, aş bile bulamıyor. Tabii insanlar evindeki kaynayan tencereye bakıyor, evine bakıyor. Kazandığı maaşa bakıyor, çocukların durumuna bakıyor. Bir taraftan işsizlik, bir taraftan yoksulluk. 2018’den beri devamlı ekonomik olarak, enflasyon tarihimizin en büyük enflasyonunu yaşıyoruz. Alım gücü bütün insanlar için düştü. Derin bir yoksulluk yaşıyoruz. Dar bir kesimin büyüdüğü diğer tüm kesimlerin esnafından, tüccarına herkesin küçüldüğü bir dönemi yaşıyoruz. Bu nedenle bu seçimin belirleyeni ekonomi olacak tabii ki” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİMİ ARTIRIP İŞSİZLİĞİ AZALTACAĞIZ”
CHP olarak işsizliği çözmek için birçok projeleri olduğunu söyleyen Ağbaba; “Özellikle bölgede yoğun bir işsiz gençlik potansiyeli var. Güneydoğu’da kahvelere baktığımız zaman bunu net olarak görebiliyorsunuz. Yani her 100 gençten 80’i işsiz. Niye işsiz? Çünkü bir taraftan mülakat dediğimiz ucube bir sistem, kayırmacılık var. Diğer taraftan üretim yapan bütün kurumlar yok edildi. Artık devletin üretim yapmadığı gibi insanlar da üretim yapamıyor. Tarım çöktü. Hayvancılık çöktü. Üretimi arttıracağız, işsizliği azaltacağız. Bu işsizliğin tek çözümü üretim.”
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAYACAĞIZ”
İktidar oldukları takdirde ilk icraatlerinin parlamenter demokrasiye geçmek olduğunu kaydeden Ağbaba; “İnsanların tekrar bu ülkeye güven duymasını sağlayacağız. Tekrar hukuk düzenini getireceğiz. Tekrar yargı bağımsızlığını getireceğiz. Yargının bağımsızlaşmasını sağlayacağız. Cezaevinde düşünce suçu olan kimse kalmayacak. Hiç kimse kendini ikinci sınıf vatandaş olarak görmeyecek. Hiç kimse kendini terörist olarak görmeyecek. Hangi siyasi partiye oy verirse versin herkes eşit olacak. Tekrar demokrasiyi inşa edeceğiz. Hukukun üstünlüğünü sağlayacağız. Üretimi arttıracağız. Tekrar herkesin işinin, aşının olduğu bir memleketi hep beraber yaratacağız” dedi.
“SON YILLARDA CHP’YE KARŞI MÜTHİŞ BİR SEVGİ OLUŞTU”
CHP’nin son birkaç yıldır oyunun bölgede artışının dikkat çekici olduğunu vurgulayan Ağbaba, şunları kaydetti; “Geçmişle kıyaslanmayacak bir şekilde oyumuzun arttığını görüyoruz. Anketler de gösteriyor bize. Sahada da görüyoruz, sokakta da görüyoruz. Hem genel başkanımızın gelişinde, hem biz geldiğimiz zaman sokaklardaki ilgiye ve alaka, Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı olan bir müthiş bir sevgi var. Bunu görüyoruz. Oyumuz da çok ciddi şekilde arttığını söyleyebiliriz.”
“STRATEJİK KURUMLAR ÖZELLEŞTİRİLMEMELİDİR”
Ağbaba, Türkiye’de muhtemel meselelerden birisinin özelleştirme olduğunu söyleyerek; “Bakın bunu 2018’de şeker fabrikaları özelleştirilirken söyledik. Şeker bulamayacak bu memleket dedik. Şimdi şekere ulaşamıyor. Şeker fiyatı anormal şekilde arttı. DEDAŞ gibi kurumların özelleştirilmesi bu topraklara ihanet. Şu an hiçbir yatırım yapılmıyor. Yine sık sık elektrikler kesiliyor. Ayrıca anormal fiyatlar var. Çiftçi sulayamıyor. Bu tür stratejik kurumların özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Bir de Diyarbakır’la ilgili özel bir müjdemiz ve vaadimiz var. Diyarbakır’daki çiftçilerden elektrik parası almayacağız. Onu genel başkanımız ilan etmiştir. Güneş tarlaları kurarak çiftçinin tarımda kullandığı elektriği sıfırlayacağız. Ve otomatik olarak tarım ayağa kalkacak. Türkiye tarımda, üretim yapamaz noktaya geldi. Sadece elektrik fiyatları değil, gübre fiyatları, mazot fiyatları, ilaç fiyatları, girdi fiyatları neredeyse dört beş kat artmış durumda. Artık insanlar tarlalara gübre atamıyor, süremiyorlar. Üretim durma noktasına gelmiş. Üretimi tekrar ayağa kaldıracağız. Yapacağımız ilk iş güneş tarlası kurarak buradaki elektriği çiftçiye bedava vermek olacak” ifadelerini kullandı.
“ÜRETEN TÜRKİYE’Yİ GERİ GETİRECEĞİZ”
Türkiye’nin eskiden üreten, tüm dünyaya tarım alanında ürettiği şeyleri satan bir ülke olduğunu ifade eden Ağbaba; “Bugün ülkemiz üretimden çok tüketen ülke aşamasına geldi. Ama bugün tüketecek bir şey de bulamıyor. Ülkemizin üreten ülke tanımına geri dönmemesi için hiç bir sebep yok. Dönmesi için bu yönetim anlayışının değişmesi lazım. Yani iktidarın değişmesi lazım. Topraklarımız hala duruyor. Topraklarımız işgal edilmedi. Çiftçimiz hala duruyor. Başka ülkeye göç etmedi. Çiftçimiz çalışkan, topraklarımız verimli toprak. Geniş topraklarımız var ama üretim yapılamıyor. Üretimin önünü açmak için her türlü teşvik verilecek. Mazottan vergi almayacağız. Elektriği bedava vereceğiz, gübre desteği vereceğiz. Destekleri arttıracağız ve tekrar Diyarbakır’da olduğu gibi Türkiye üreten bir Türkiye olacak. Eskiden dünyada tarım alanında kendine yeten bir ülkeyken şimdi saman dahi her şeyi ithal etmeye başlamış durumdayız. Yakında ekmeğe ulaşamayacağız. Türkiye ekmekte dahi dışa bağlı bir ülke durumuna geldi. Yirmi yılın sonunda. İnsanlar da bunu değerlendirecek. Biz üretimi son hızla arttıracağız. Türkiye’yi tekrar üreten bir Türkiye yapacağız.
“TÜRKİYE’NİN TEMİNATI ARKA KAPIDAN SATILDI”
Bugün her şeye yapılan zamların sebebi olarak akaryakıt fiyatlarının görüldüğünü belirten Ağbaba; “En azından ÖTV’nin ve KDV’nin kaldırılması lazım çiftçinin kullanacağı mazottan. Ayrıca tüm bu yaşadığımız sorunlar maalesef Türkiye’nin öngörülemez liyakatsiz siyasetçileri yüzünden bunları yaşadık. 128 milyar dolar Türkiye’nin sigortası olan para arka kapıdan satıldı. Şimdi dolar baskılamaya çalışıyorlar. Bugün 128 milyar dolarımız elimizde olsaydı ne gübre fiyatları bu kadar artardı, ne dolar bu kadar artardı. Maalesef Türkiye’nin teminatı olan parayı yok ederek bu duruma gelmemiz sağlandı.
“KAYYUM ATAMAK ANTİ-DEMOKRATİK UYGULAMALARDIR”
Kayyumlar konusuna da değinen Ağbaba; “Özellikle Diyarbakır’da ve bölgede son zamanlarda atanan kayyumlarla birlikte üç tane büyükşehir olan Mardin, Diyarbakır ve Van’da kayyumlar hep valilerdir. Bu geçen ayki kararnamede Diyarbakır’daki kayyum vali merkeze çekildi. Yani bir bakıma kızağa çekildi. Biz tabii kayyumların merkeze çekilmesini çok olağanüstü karşılamıyoruz. AKP’nin valileri, AKP atıyor, alıyor. Biz kayyumlara karşıyız. Seçilmiş insanların yerine kayyum atanmasına karşıyız. Bu anti demokratik uygulamadır. Geldiğimiz zaman kayyum olayını da bitireceğiz. Kayyum olarak atanan valilerin niye geldiğini veya niye gittiğini kimse bilmiyor. Yani hangi başarı ölçüsüyle gelip ya da hangi başarısızlık ölçüsünde gidiyor onu kimse bilmiyor. Bunun bir ölçüsü yok. AK Parti devleti babasının çiftliği gibi yönetiyor. Bizim açımızdan valilerin değişmesi, merkeze çekilmesinin bir anlamı yok. Yani dediğim gibi bir liyakat veya bir kriteri yok bunların gelip gitmesinde. Tamamen siyasi şeyler” dedi.
“CHP BÖLGEDE KOPUKLUK YAŞADI AMA ŞUAN TEKRARDAN BAĞIMIZ GÜÇLENİYOR”
Seçimlerin 2023’te yapılacağını düşündüğünü aktaran Ağbaba; “CHP bölgede bir kopukluk yaşadı. Ülkenin değişen koşulları, değişen siyasi yapısının da bunda etkisi var ama bizim de bölgede bu kopuklukta kendi eksiklerimiz vardır mutlaka. Yoksa 89’da belediyeyi alan bir parti şimdi 2018 seçimlerinde milletvekili çıkaramadı. Suçu Diyarbakır’da değil, suçu kendimize arıyoruz. Ama son yıllarda yaptığımız çalışmalarla CHP tekrar bölgeyle olan ilişkileri düzeltti.”
“SPORA SİYASET KARIŞMAMALIDIR”
Başta Diyarbakır olmak üzere bölge takımlarına Batı’da ideolojik olarak yaklaşılmasıyla ilgili olarak Ağbaba; “Diyarbakır’ın bugün üst liglerde iki tane takımı var. Biri Diyarbekirspor, biri de Amedspor. Biz tabii sporun siyasete girmesini istemeyiz. Ama maalesef ülkemizde her şey siyasallaştığı gibi Futbol Federasyonu’ndan takımlara kadar maalesef herkes siyasallaştı. Bir taraftan Katar’a aktarılan paralar var. Diğer tarafta tüm Türkiye’yi olduğu gibi babaların çiftliği gibi yönetenler var. Futbolu da babaların çiftliği gibi yönetiyorlar. Biz sadece futbola değil bütün spora destek vereceğiz. Tekrar Diyarbakır’ın hakettiği ligde olmasını sağlayacağız. Onlara destek de olacağız ve sporun gelişmesi için, altyapının gelişmesi için her şeyi yapacağız. Maalesef spor deyince akla sadece futbol geliyor, profesyonel futbol geliyor ama eskiden olduğu gibi amatörleri de destekleyeceğiz. Semt sahalarını destekleyeceğiz. Altyapıyı destekleyeceğiz. ” şeklinde konuştu.
“HİÇBİR GENCİMİZİ CEMAAT YURTLARINA TESLİM ETMEYECEĞİZ”
2018 seçiminden bugüne bayağı genç seçmenin arttığına dikkat çeken Ağbaba; “Genel başkanımız söylüyor. Üniversite okuyan gençlerin aldığı harçların faizlerini sileceğiz. İş buluncaya kadar hiçbir kimseye icra falan götürmeyeceğiz. Gençler iş sahibi olmadan hiç kimse harç ödemeyecek. Ayrıca geldiğimiz zaman bursları arttıracağız. Yurt sorununu ortadan kaldıracağız. Hiçbir gencimizi cemaat yurtlarına teslim etmeyeceğiz. Önemli bir kuşak oy kullanacak. Altı milyon üç yüz bin. Destekleyici kuşak olacak. Onların da Cumhuriyet Halk Partisi’ne olan ilgisini de biz memnunuz” diyerek sözlerine son verdi.