64. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenlikleri Düzenlendi
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 64. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenlikleri’ne katıldı.
Tellalın halkı şenliğe davetiyle başlayan etkinlikler kapsamında Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nin önünde, oyuncu Çetin Altay’ın canlandırdığı temsili Nasreddin Hoca, eşeğine ters binerek çarşı içinde ilerledi.
Temsili Nasreddin Hoca’nın bulunduğu korteje Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Konya AK Parti Milletvekili Orhan Erdem, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, Akşehir Kaymakamı Mehmet Özer ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Nasreddin Hoca’nın türbesi önünde yapılan duanın ardından, temsili Nasreddin Hoca göle giderek yoğurt mayası çaldı.
Hocanın ardından Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, göle maya çalarken Akşehir’in il olması temennisinde bulundu.
Şenlikler, Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan resmi açılış programıyla devam etti.
Bakan Göktaş, baba ocağında olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek çocukluğunda her yaz bir gurbetçi çocuğu olarak Akşehir’e geldiğinde “Acaba şenliklere denk gelir miyiz? Baba lütfen bizi Nasreddin Hoca şenliklerine yetiştir.” dediğini aktararak Akşehir’de yıllar boyunca çok güzel hatıralar biriktirdiğini söyledi.
“NASREDDİN HOCA, İNSAN TABİATINA AYNA TUTAN BİR REHBERDİR”
Bakan Göktaş, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Nasreddin Hoca, Anadolu topraklarının yetiştirdiği çok özel isimdir. Sivrihisar’da doğduğu biliniyor ama Nasreddin Hoca’nın başından geçen olaylara verdiği ilginç tepkiler onu dünyaca ünlü biri haline getirdi. Hatta biz Brüksel’de heykelini dikmiştik. Nasreddin Hoca bazen göle maya çalar, insana umudunu hatırlatır; bazen her iki tarafa da ‘haklısın’ der, olaylara farklı pencerelerden bakılabileceğini gösterir ama her zaman haktan, adaletten ve hoşgörüden yanadır. Nasreddin Hoca, insan tabiatına ayna tutan bir rehberdir. Gündelik hayatın içinde yakaladığı ilginç detaylarla insanlara unutulmaz mesajlar vermiştir. Ahlaki vurgular da taşıyan fıkraları, Anadolu dışında da pek çok okuyucunun ilgisini çekmiştir. Bu anlamda Türk İslam kültürünün bütün dünyada tanınmasını sağlayan bir kültür elçisi olduğunu düşünmek de mümkündür.”
“DEVLETİN AİLEYE ZARAR VEREN UNSURLARLA MÜCADELESİ ARTARAK SÜRECEK”
Türkiye’nin ülke sınırları dışında da güçlendiğini ve dünya siyasetinde belirleyici bir pozisyon aldığını ifade eden Göktaş, “Mülkün temeli olan adalet duygusu güçlendikçe devlet ve millet kucaklaşmış, kenetlenmiştir. Milletimiz emeğinin karşılığını aldıkça daha yüksek bir motivasyonla çalışmış ve refah düzeyimiz hızla yükselmiştir. Ulaştığımız noktada milletimiz, dünyanın her yerinde Türk olmakla iftihar etmeye başlamıştır. Bu dönemde, küresel odakların bütün dünyaya yaymaya çalıştığı, aileye ve topluma zarar veren unsurlarla mücadelemizi artıracağız. İnsan doğasına aykırı söylemlerin yol açtığı zarara karşı farkındalık çalışmalarımıza azim ve kararlılıkla devam ediyoruz. Biz tarih boyunca, hür ve özgür yaşayan, hiçbir esarete boyun eğmeyen fakat aile bağlarını kutsal bir emanet gibi koruyan, özel bir milletiz. Bu noktada özgürlük adı altında kültürümüzün örselenmesine asla fırsat vermeyiz.” diye konuştu.