Dolar 34,4849
Euro 36,2385
Altın 2.960,90
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 18°C
Cts 8°C
Paz 10°C
Pts 10°C

MESK: “HER FIRSATTA DİN GÖREVLİLERİMİZE SALDIRIYORLAR”

Memur ve Emekli Sendikaları Konfederasyonu(MESK) Güneydoğu Bölge Başkanı Eyüphan Kaya “Her Fırsatta Din Görevlilerimize Saldırıyorlar” dedi.

MESK: “HER FIRSATTA DİN GÖREVLİLERİMİZE SALDIRIYORLAR”
REKLAM ALANI
9 Nisan 2020 13:54
1.011

Memur ve Emekli Sendikaları Konfederasyonu(MESK) Güneydoğu Bölge Başkanı Eyüphan Kaya “Her Fırsatta Din Görevlilerimize Saldırıyorlar” dedi.

Kaya “Her şehirde, ilçede hatta pek çok köyde varlar. Ezan okumakla ya da kimi zaman tıpkı darbecilerin sesini bastırırken yaptıkları gibi sala okumakla görevli müezzinler de yanlarında bulunuyor. Bir ordu gibiler. Diyanet’in kadrosu 180 bin kişiye ulaşmış durumda. Hayatları boyunca zor zamanlarımızda ¨fitne çıkartmaktan, korkuyu yaygınlaştırıp, düşmana diz çökmemizi salık vermekten¨ başka bir işe yaramayanlar böyle söylüyor: ¨Altı bakanlıktan daha fazla gideri bulunuyor¨ diyorlar. Günde beş defa namaz kıldırıp, ezan okumaktan başka ne işe yarıyorlar? Onlara verdiğimiz parayı sağlığa ve teknolojiye harcasaydık, bugün böyle zorluğa düşmezdik diyorlar. Nedir imamlarla, müezzinlerle, vaizlerle dertleri bunların? Deprem olur, ¨bunlara para harcayacağımıza şehirlere yatırım yapsaydık¨diye başlayan cümleler duyarız. Salgın olur, neredeyse ölümlerin, aşının bulunmamasının sorumlusu ilan edilirler. Her fırsatta konu, Diyanet’in bütçesine gelir. Bir türlü tahammül edemezler, dini hizmetlere para ayrılmasına. ¨Kapatalım da kurtulalım¨ der bazısı alkolün dozunu fazla kaçırınca.

ARA REKLAM ALANI

DİYANETE PARA VERMEYELİM AMA BİR ŞARTLA

Var mısınız, devletin bütçesinden tek kuruş aktarmayalım Diyanet’e. Tek bir şartla ama. Gasp ettiğiniz, üzerine çöktüğünüz tüm vakıf mallarını geri verin camilerimize. Haraç mezat sattığınız binalarımızı iade edin, kabul mü? Elbette ki, artık buna hiç kimsenin gücü yetmez. O zaman sesinizi kesip, oturun. Yoksa siz zararlı çıkarsınız. Neden mi bahsediyorum?  CHP’nin 1950’ye kadar sürdürdüğü tek partili dikta rejiminin vakıf ve tarih vahşetinden. Osmanlı’da bir cami, mektep ya da medrese inşa edildi mi, muhakkak bazı akarlar giderlerinin temini için bu yapıya vakfedilirdi. Bu kimi zaman bir tarla, kimi zaman bir dükkan ya da çarşı olur, yapının büyüklüğüne göre ise kimi zaman değirmen, zeytinlik ya da han olurdu. Mesela İstanbul’da halen faaliyet gösteren Bezm-i Alem Valide Sultan Vakfına ait hastane (eski adıyla Vakıf Gureba), cami ve çeşitli hayır yapılarının giderleri için vakfedilen arazilerin, dükkanların, zeytinlik ve çarşıların listesi sayfalar tutar. Bu listede camide görevli imamlar, müezzinler ve vaizlerin ne kadar ücret alacakları, bunun karşılığında yapacakları vazifeler ayrıntılı biçimde yer alır. 

DİYANET NEDEN KURULDU?

Camilerimiz bu şekilde gelir kalemlerine sahip iken, asırlarca devlet hazinesinden tek kuruş almaları gerekmemişti. Fakat, Şeriat ve Vakıflar Bakanlığı kaldırılıp, vakıf malları devlet hazinesine aktarılınca, din görevlilerinin maaşlarını karşılayacak, camilerin giderlerini temin edecek bir kuruma ihtiyaç duydular. Diyanet böyle kuruldu.

CAMİ SATAN/YIKAN PARTİNİN ADI: CHP’DİR

Fakat CHP bununla yetinmedi. Camilere gelir getiren tüm mallar satıldığı gibi, 1927’den itibaren 2500’ü cami ve mescit olmak üzere 5 bin vakıf malı yandaşlara haraç mezat dağıtıldı. Bu da gözlerini doyurmadı. 500 metre mesafe içinde iki cami varsa birini yıkma kararı aldılar. Yüzlerce mahalle mescidi böylece yıkılıp arazisine el konuldu, peşkeş çekildi. Bunun en acı örneği Şehzade Cami’nin yanındaki Burgulu Mescit’tir. İstanbul’da bir örneği daha olmayan muhteşem minaresiyle göz önünde olan bu yapıyı yıkamayınca, çatısını kaldırıp, dört duvar bıraktılar. Sonra da marangoz atölyesine kiraya verdiler. Tüm dünyanın salgın hastalıkla kırıldığı, doktorların acziyet içerisinde Allah’a yalvardığı, işgal edildiğinde binlerce Müslüman’ın kılıçtan geçirildiği İspanya’da dahi asırlar sonra adeta özür kabilinden ezanların okunduğu bir dönemde, bu köhne zihniyetle imtihan da bizim milletimize düştü. 
İslam’a, tarihimize, mukaddes bildiğimiz ne varsa düşmanlık yapmanıza alışığız. Hırsızlığınıza, soygun ve talanınıza şahidiz. Edepsizliğinizin, küstahlığınızın da farkındayız. Fakat bari şu vakitte susun.

BİZ DİN GÖREVLİLERİMİZDEN RAZIYIZ

Biz Din görevlilerimizden razıyız Allah da onlardan razı olsun. Onlar hem dünyada hem ahrette kurtuluşa erenlerden olabilmemiz için her fırsatta bize yol gösterir, rehberlik yaparlar. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi tebliğ konusunda Din görevlilerimizin önlerinde engel yoktur. Dolayısıyla İnsanımızı Kur’an/Sünnet ışığında aydınlatmalarını bekliyoruz. Şimdi tebliğ zamanı, varsın bazı ruhları kirlenmiş birileri ileri geri konuşsun. 

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.