Narin Cinayetinde Ağabeyi Enes Güran’ın Avukatından İstinaf Başvurusu

Diyarbakır’da, Narin Güran (8) cinayetine ilişkin yargılandığı davada ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ağabeyi Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne istinaf başvurusu yaptı. Dilekçede, istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılması ve Enes Güran’ın tahliye edilmesi istendi.
(HABER: SEYFETTİN EKEN)
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunulmak üzere 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulundu. Dilekçede, olayın ardından kamuoyundaki öfkenin, sanık avukatları üzerinde psikolojik baskıya evrildiği belirtilerek, “Tüm Türkiye’yi derin bir yasa boğan ve kamuoyunun yoğun ilgisini çeken 8 yaşındaki günahsız Narin’in vahşice katledildikten sonra aynı vahşetten sadır bir yöntem ile 19 gün boyunca bedeni ağır kayalarla kirli sulara gömülmüş vaziyette saklanmasına dair sanıkların yargılandığı dava neticesinde verilen karar, bize göre ceza tekniğine aykırı, birden fazla hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş delillerin serbestçe huzurda tartışılmasına izin veren, işkence ve kötü muamele iddialarına sessiz kalındığı, ‘Şüpheden sanık yararlanır’, ‘Suç ve cezanın şahsiliği’, ‘Kanunlar önünde eşitlik’, ‘Silahların eşitliği’ gibi pek çok temel prensip ve kuralın defaatle çiğnendiği bir soruşturma evresinden kabul edilemez bir hıza kurban edilerek ve kerhen bitirilen kovuşturmanın kaçınılmaz sonucu olmuştur. Milletin temelde haklı öfkesi sanık avukatları üzerinde de psikolojik bir baskıya evrilmiş, savunma, bu soruşturma ve kovuşturmada ne yazık ki tam anlamıyla etkili olamamıştır. Keza, savunmaların hazırlanması için gerekli süre ve imkanlar adil yargılama ve silahların eşitliği ilkesi rağmına ciddi şekilde kısıtlanmış, derinleştirilmesi, irdelenmesi, huzurda açık bir şekilde denetlenmesi gereken doneler olduğu haliyle, bazen de sadece mahkeme ile temas edilmiş olması ile iktifa edilerek kararda kullanılabilmiştir” denildi.
Enes Güran’ın son noktada hakkını alacağı ifade edilen dilekçede, “Çok özetle aksettirdiğimiz atmosferde adeta kucağında naaşla yakalanmış sanık ek savunma hakkı verilmesine dahi gerek görülmeden, daha az cezayı gerektiren maddeden tecziye edilmiş, kanaatimize göre karardan emin olunmamasından mütevellit infaz kanunumuz ve açık ceza evlerine ayrılma yönetmeliğimiz ile İnfaz Kanunu 105/A bendine rağmen tahliye edilmemiştir. Bize göre dava bitmemiş, bilakis henüz başlamaktadır. Bu dava kapsamında ve sürecinde neredeyse kül halinde ceza hukukuna ilişkin usul mevzuatımız pratik teste tabi tutulmuş, ne yazık ki ilkelere ve bazen açık kanun maddelerine riayet edilmemiş, bir de sistemimize daraltılmış baz isimli gizemli bir yöntem de ‘Hediye edilmiştir.’ Kötü bir hediye olduğu, zaman içerisinde kötüye kullanılmaya ve haksız mağduriyetlere sebep olmaya ehil ve kadir görünmekle bize göre hızlıca ve usulünce denetlendikten sonra bir daha hakkında konuşulmalıdır. Her ne kadar iş bu istinafa konu karar, mevzuat gereği resen istinafa tabi ise de tarafımıza istinafa müracaat için iki hafta süre vermiş bulunan sayın yerel mahkemenin tanıdığı süre içerisinde ibraz ettiğimiz ayrıntılı istinaf taleplerimizden de anlaşılacağı üzere, Enes elbette son noktada hakkını alacaktır” ifadelerine yer verildi.