GP’li Altaç: “Diyarbakır’ın Sahibi Atanmış Bürokratlar Olamaz”
Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Av. Aydın Altaç, kentte son dönemde Vali Karaloğlu ile TMMOB arasındaki tartışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu.
GP’li Altaç, “Diyarbakır’da işsizlik, ekonomideki çöküntü, kapanan iş yerleri, alacak- verecek meselelerinden dolayı yaşanan sosyal olaylar, intiharlar ve birçok sorun yaşanırken atanan kayyım ve atanmış bürokrat olan İl Valisinin kendisini şehrin sahibi olarak görmesi ve keyfi uygulamalara imza atması kabul edilemez durumdur” dedi.
Diyarbakır’da kentsel dönüşüm ve kaçak yapılaşma ile ilgili ile Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanvekili Münir Karaloğlu ile TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu arasında günlerdir süren tartışmaya Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Av. Aydın Altaç’da katıldı. Altaç, kentteki yıkımları rant amaçlı yapıldığını öne sürdü. Kentsel dönüşümde vatandaşların mağduriyet yaşamayacağı konusunda garanti vermesi gerektiğine de dikkat çeken Altaç, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bütçesi sorumsuz ve denetimsiz şekilde harcanmasını kabul etmediğimizi belirterek “kentsel dönüşüm” ile ilgili bir uygulamaya gidilecekse bütçesi, depo edilen meblağ, imar uygulama ve yapılaşmanın ne suretle ve ne kadar sürede tamamlanacağı, belirlenen takvimde hemşehrilerimizin konut ve iaşe ihtiyaçlarının giderileceği veya nasıl katkı sağlanacağı ve bu hususlarda mağduriyetlere mahal verilmeyeceğinin garantisinin verilmesi gerekmektedir.” Diye konuştu.
“RANT ÇEVRELERİNE VE MALUM KESİMLERE ALAN AÇMA“
Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Av. Aydın Altaç’ın açıklamaları şöyle, “Son zamanlarda Diyarbakırlı hemşehrilerimizin gündemini işgal eden önemli konulardan biri “Kentsel Dönüşüm” adı altında yapılan çalışmalar ve bu çalışmalar çerçevesinde yaşanan tartışmalardır. Diyarbakır’da işsizlik, ekonomideki çöküntü, kapanan iş yerleri, alacak- verecek meselelerinden dolayı yaşanan sosyal olaylar, intiharlar ve birçok sorun yaşanırken Büyükşehir Belediye Başkan Vekili ile atanan kayyım ve atanmış bürokrat olan İl Valisinin kendisini şehrin sahibi olarak görmesi ve keyfi uygulamalara imza atması kabul edilemez durumdur. Şehrimizin alt ve üst yapı anlamında yaşanılabilir şehir olması temel arzumuzdur. Ancak denetimden yoksun ve keyfilik içeren bir çok uygulamada olduğu gibi hiç bir altyapısı olmadan şehrin bir çok yerinde yıkımların başlaması “rant çevrelerine ve malum kesimlere alan açma“ şeklinde değerlendirmekteyiz.
“DİYARBAKIR’IN SAHİBİ ATANMIŞ VEYA GÖREVLENDİRİLMİŞ BÜROKRATLAR OLAMAZ”
Diyarbakır 10 bin yıldan fazla kesintisiz yaşamın devam ettiği nadir şehirlerden biridir. Diyarbakır’ımızın bu kimliğini ve tarihsel önemini bilmeyen yöneticiler bırakın şehrin sahibi yönetici olarak ta kabul etmemiz mümkün değildir. Bu nedenlerle Diyarbakır’ın sahibi atanmış veya görevlendirilmiş bürokratlar olamaz. Bahsi geçen kişiler görev süreleri içerisinde Diyarbakır’a hizmet etmekle yükümlü ve Diyarbakırlıların ödemiş olduğu vergilerden maaşlarını alan kamu görevlileridir. Her ne kadar haksız ve ahlaka aykırı şekilde birden fazla maaş alarak kendilerine haksız kazanç sağlıyor iseler de sadece ve sadece belirli süreli hizmet etmekle görevlendirilmiş Kamu Görevlileridir.
“KAMU GÖREVLİLERİNİ SORUMLU VE DUYARLILIĞA DAVET EDİYORUZ”
Kentsel Dönüşüm hemen yapılabilecek ve sonuç alınabilecek konu değildir. Sur ilçemizde yaşanan ve Diyarbakır’ımızın tarihsel mimari yapısına aykırı ucube çalışmadan dolayı binlerce hemşehrimiz mağdur durumda iken bütçesi belli olmayan ve kentsel dönüşüm için depo edilmiş bütçeden yoksun çalışmanın sonucu havaalanı yolunda ucube heykel için yapılan harcamanın benzerinden ibaret bir durum yaratması kuvvetle muhtemeldir. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bütçesi sorumsuz ve denetimsiz şekilde harcanmasını kabul etmediğimizi belirterek “kentsel dönüşüm” ile ilgili bir uygulamaya gidilecekse bütçesi, depo edilen meblağ, imar uygulama ve yapılaşmanın ne suretle ve ne kadar sürede tamamlanacağı, belirlenen takvimde hemşehrilerimizin konut ve iaşe ihtiyaçlarının giderileceği veya nasıl katkı sağlanacağı ve bu hususlarda mağduriyetlere mahal verilmeyeceğinin garantisinin verilmesi gerekmektedir. Bir kaç kepçe ile yapılacak yıkım çalışmaları sırasında fotoğraf çekilerek paylaşılması olası mağduriyetleri önleyici etkisi bulunmamaktadır. Kamu Görevlilerini sorumlu ve duyarlılığa davet ediyoruz.”